Gelecek geçiyor gözlerimin önünden bir kaç tane Almanca bir yalnızlık var yanımda Oturuyorum, yaşamaya çalıştığım gibi, karşılarında İstediğim gibi diyorum, ama bilmiyorum İleriye bakmayı da istiyorum aslında Aldırmadan ardımdaki sorulara. Bakmayacağım artık geriye Diyorum, kısık bir hıçkırık Başımı çeviriyorum Persephone gibi Sorular tutuyor gözlerimi, Çekiyorlar kendilerine. Kaç şişe mürekkep gerek Senden kalanları çizebilmek için? Hep trenle mi olmalı ayrılıklar? Sadece bana mı görünüyor aynadaki izler? Fransızca mı yaşanıyor büyük aşklar? Geçmişte mi yaşanıyor fransızcalar? Yaşam var mı gerçekten körlükten sonra? Silkeliyorum üzerimdeki soru işaretlerini Nemleniyor tüm benliğim, ıslak hepsi Biliyorum, kirli bir oyun bu Aşağıya çekmeye çalışıyorlar beni, geçmişe doğru Bu yatak bu kadar soğuk muydı daha önce? Sürükleniyorum artık iyice Hiç şarkılardan korkulur mu akşamları? Bir ırmak, hayır beş tane, bir ihtimal... Gezegenin ayrıldığını kim söyleyecek uydusuna? Hadi Lethe, son şansım, son umudumü Bu kadar köpüklü müydü önceden de, günlerin sonu? Başladım mı unutmaya, gidecek miyim sonsuzluğa? Oturuyoruz Almanca yalnızlığımla ben Karşımda deli sorular, üç beş parça ruh. Acheron'dayız.