Inferno-10 (Demek İlahi Komedya’yı da Okumaya Niyetlendin!)

Gözlerimi onun yüzüne çevirmiştim bile; göğsünü kabartmış, başını kaldırmış duruyordu, sanki Cehennem’i lanetliyordu. Merhabalar, bir haftalık bir aradan sonra tekrar beraberiz. Geçen kantoda Dite’nin kapısından girdikten sonra gördüğümüz mezarlar arasındayız 6. Çemberi anlatan bu kanto boyunca. Tıpkı 6. Kantodaki gibi daha çok dünyevi/politik olaylarla ilgileneceğiz bu bölümde de. Geçen bölümde Vergilius burasının sapkınların çemberi olduğunu… Continue reading Inferno-10 (Demek İlahi Komedya’yı da Okumaya Niyetlendin!)

Demek İlahi Komedya’yı da Okumaya Niyetlendin!- Giriş

Bir zamanlar (yaklaşık dört yıl önce ) İlahi Komedya ile ilgili şöyle bir tanıtım yazısı paylaşmışım burada .  O yazıya “Çok bilinen ama okunmayan kitaplar bölümünde bu gün Dante'nin ölümsüz eserini irdelemeye çalışacağız.” diye başlamışım.  Güzel de başlamışım, kitabı (hatta içeriğini) hemen herkes biliyor ama okuyan sayısı halen çok az. Bu yazı ama –başlıkta da… Continue reading Demek İlahi Komedya’yı da Okumaya Niyetlendin!- Giriş

Thomas Chatterton – Mükemmel Bir Hayırseverlik Baladı

Thomas Chatterton 18. yüzyılın ikinci yarısında yaşamış bir İngiliz şair. Kendisi romantizmin öncüllerinden kabul ediliyor. 12 yaşından itibaren şiir yazmaya başlamış, Hatta 15'inden itibaren Thomas Rowley mahlasıyla ve bir ortaçağ keşişinin diliyle şiirler yazıp bunları yayınlatmış. Tabii bunun için dönemin İngilizcesi üzerine epeyce çalıştığını belirtmeye gerek yok. Bu şirlerin beğenilmesi üzerine 17 yaşında Londra'ya yerleşmiş… Continue reading Thomas Chatterton – Mükemmel Bir Hayırseverlik Baladı

Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (V) – T.S.Eliot

Gök Gürültüsünün Dediği Terli yüzlerde meşalenin  kızılı kaybolunca,[1] Bahçelerdeki dondurucu sessizlik yok olunca,[2] Kayalık yerlerdeki ıstıraplar sona erince[3] Bağırışlardan ve ağlayışlardan   Hapisten ve saraydan ve baharın gökgürültüsünün Uzak dağlardaki yankılanışından sonra[4] O  ki yaşıyordu bir zamanlar, şimdi ölü[5] Bizler de yaşıyorduk,  ölüyoruz şimdi[6] Kalan bir parça sabırla.     Burada su yok[7], sadece kaya Kaya… Continue reading Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (V) – T.S.Eliot

Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (IV) – T.S.Eliot

Suda Ölüm Fenikeli Phlebas[1], 15 günlük ölü Martıların çığlıklarını, derin denizdeki kanartıyı Karı ve zararı unutmuş,                                                Denizin dibinde Bir akıntı sürüklüyor kemiklerini.  Yükselip alçaldıkça, Geçiyor yaşının evrelerinden ve gençlikten. Girdabın içinde dönerken[2]                                                Yahudi ya da değil Evet, sen dümeni çevirip rüzgâra doğru bakan, Phlebas’ı unutma, bir zamanlar senin kadar yakışıklı ve uzun olan.… Continue reading Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (IV) – T.S.Eliot

Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (II) – T.S.Eliot

Bir Satranç Partisi Mermerleri parlatılmış, yaldızlı bir taht gibi [1] Bir koltukta oturuyor kadın, Aralarından bir Cupidon’un [2]etrafı dikizlediği (Ve başka birinin de kanatlarıyla yüzünü sakladığı) Üzüm dolu sarmaşıklardan oluşan kaidelerin arasında; Saten çantalardaki zenginlikler içinden dökülen  Mücevherlerin yükselen parıltısının karşıladığı Masanın üstünde ışıldayan yedi kollu şamdanın Işığını katlayan bir aynanın karşısında. Kadının tıpasız, fildişi… Continue reading Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (II) – T.S.Eliot

Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (I) – T.S.Eliot

`nam sibyllam quidem cumis ego ipseoculis meis vidi in ampulla pendere,et cum illi pueri dicerent: sibulla ti thelis;respondebat illa: apothanein tehelo.' [1] Ezra Pound’ail miglior fabbro[2] Ölülerin Gömülmesi[3] Nisan[4], ayların en zalimi, çıkartır Ölü topraklardan leylakları, karıştırır Hafıza ile arzuyu, canlandırır Soluk kökleri bahar yağmuruyla. Kış sıcak tuttu bizi, kapladı Yeryüzünü  unutkan karıyla, besledi Küçücük… Continue reading Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (I) – T.S.Eliot

Cıs- Hakan Sarıpolat

Cıs Hakan Sarıpolat’ın lk kitabı.  Edebiyat dergilerini takip ediyorsanız Hakan’ın bir öyküsüne rast gelmiş, yaratıcılığına ve diline hayran kalmışsınızdır. Ben, ama, İshak  Edebiyat grubu/sitesi sayesinde öykülerini  yazım tarzına, çalışma şekline, yeteneğine, işte bir çok şeye  tanık oldum.  İşte yazımına tanıklık ettiğim bir kitapla ilgili bir inceleme yazmak da bayağı zor olacak. O yüzden – elimden… Continue reading Cıs- Hakan Sarıpolat

Kurt Vonnegut – Mezbaha No:5

Mezbaha No:5, 20 Yüzyıl Amerikan edebiyatının en başarılı isimlerinden biri olan Kurt Vonnegut’un en bilinen, en çok satan romanı. 1000 Kitapta 360 kişi okumuş yaklaşık 190 sayfalık bu romanı. 60-70 binlerin okuduğu Zweig kitaplarıyla karşılaştırınca az geliyor biraz insana. Çeşitli nedenler vardır elbette, pahalı olabilir kitapları telif ücretinden dolayı, ya da Amerikan Edebiyatına olan önyargıyı… Continue reading Kurt Vonnegut – Mezbaha No:5

Yanlış Okumalar – Umberto Eco

Zor bir kitap yanlış okumalar. Eco’nun 1950-60lı yıllarda Il Verri (Yaban Domuzları) edebiyat dergisinde yazdığı yazılardan derlenmiş önsözde de bahsettiği gibi. Önsöz de yazılar gibi eğlenceli, güzel bir insan Eco- putlaştırmıyor edebiyatı günümüzün, ülkemizin çoğu otoritesinin aksine. Okurken iki üç satırda bir gülümsüyorsunuz doğal olarak. Peki neden zor, o konuya geleyim içeriğe geçmeden önce. Önsözde… Continue reading Yanlış Okumalar – Umberto Eco