Bir kere düşmüşsen gecenin kanallarına Kapılmışsan o delici gözlerin derinliğine Zamanın gerisinde kalmaya razı olmuşsun demektir Gözlerini ayıramamak bir türlü salak gibi Aşık olmak tatlı kıvrımlara karşında duran Buna rağmen soğuk bir kasım rüzgarının nefesiyle Üflemek tepkisizce kuzeyden o sıcak tene Kuşlar eşliğinde yapılan tüm resitallerden Ya da her gün başka bir güne uyananan manyaklardan… Continue reading Aşkın Hayali, Hayalin Aşkı
Ay: Temmuz 2021
Tekne
Vergillius'u daha yeni uğurlamıştık değil mi o küçük teknesinde, deniz süt liman, karıncalar su içiyordu kenarından. Biraz gidince, yakınlaşınca Plotia'sına, o tanıdık dalgalar batırmak için tekneyi vurmaya başladılar ardı ardına. Ama ben vardım her zamanki gibi teknenin içinde. Denizle savaşmayı bilen, gereğktiğinde volkanın içine atlayacak insan, tek başıma bakıyordum tepemi aşan dalgalara şaşkınca. Bir gariplik… Continue reading Tekne
Şarkı 1 – Ayrılış
Terk edeceksen eğer gerçekten yaşadığın yeri O zaman iyi seçmen gerekiyor rüzgarını Bırakmaman lazım en ufak bir parçayı bile geri Yağmur ile başlayacak ilk adımın dışarı Anlamını kaybedecek kelimeler sen uzaklaştıkça Dikkatsiz bir göz yaşı ama başa sarar olayı Vaktiyle selamlayanlar arkadan atıp tutunca Fazla sıkma canını, elbet gökyüzü bir gün düşer Ne bekliyordun, kimsenin… Continue reading Şarkı 1 – Ayrılış
Çizginin Üstündeyken
Yürüyorsun camdan bir çizginin üstünde Aşağıdan yılların şekilsiz çığlıkları Annesini terk etmiş bir bohem özentisi Hiç bir zaman istediğin olmadı değil mi? Bıçak yağmurunda korkmadan tek başına Hızlı fakat gelişigüzel adınlarla Aklın tabii ki en son bıraktığın yerde Gözlerinin arkasında sessiz bir gemi Kimbilir hangi yüzyıldan, kimbilir adı ne Tek yapmaya çalıştığın dengeyi korumak Gece… Continue reading Çizginin Üstündeyken
Derin Sular
Derinleşen nehirler gitgide. Hangisi gerçek olan bilmiyorum Yasak gülümseyişi temmuzda ölenlerin Kimse anlatmadı hem suyun içinde olabilecekleri Hala neden nefes almaya çalışıyorum ki Gün geçtikçe azalıyorum biliyorum Gün geçtikçe eksiliyorum ömründen Korkmamam lazım ama derinlerden Ağlamayacağım boş hayaller yüzünden Durdurmaya çalışmayacağım artık dünyayı Her şey herkes böyle başladı zaten bir şekilde Sümerde ya da Danimarkada… Continue reading Derin Sular
Otomatik Şeker
Dört göz yola çıkmıştık. Konuşuyordu gözlerimiz haliyle. En sağdaki 852 bin dedi. Saman yolunu düşündüm, oraya kadar gidecek miydik? Önemli mi dedi en soldaki. Fazla uyuyan yoktu arkalarda. Biz de uyumamaya karar erdik. Ateş, su, toprak, hepsi farklı düşünüyordu hakkımızda. Asla uyanma demişti soldan üçüncü ve sağdan ikinci göz. Uyuyor numarasını yaptığını en başta anlamıştım… Continue reading Otomatik Şeker
(Benim Gibi ) Aptallar İçin Kolay Felsefe – 105 – Platon (ÖA Serisi)
Merhabalar, bu bölümde daha önce ismi bolca geçen, Sokrates’i yarattığı düşünülen, o bildiğimiz cüce gezegenle (ve doğal olarak Roma yeraltı tanrısıyla) alakası olmayan, yüzyıllar sonra İngiliz bir felsefeci (Alfred Whitehead, ama çok önemli biri değil) tarafından “Tüm batı felsefesi tarihi Platon’a düşülmüş bir dipnottan ibarettir” sözü ile başı göğe eren, ülkemizde (daha çok x kuşağı… Continue reading (Benim Gibi ) Aptallar İçin Kolay Felsefe – 105 – Platon (ÖA Serisi)
Prufrock Sıkıntısı
Hadi gidelim sevgili okurum, gidelim muhteşem ikizim. Akşam hiç olmadığı kadar donuk bu gün, Londra her zamanki gibi iğrenç. Hadi atla, asla olamayacağımız o yere gideceğiz seninle. O bildik izbe restoranlara, tek gecelik pis otellere, limanın o iç karartan leşliğine ve belki de daha ötesine. Kaçmak için elimizden geleni yapacağız kendimizden ve o sorudan. Evet… Continue reading Prufrock Sıkıntısı
Ölü ve Yalnız
Sesssiz herşey, sen de yoksun nedense Başka bir sabahın hatırası aslında bu Bugün sokaklar yeterince boş değil Deniz fazla soğuk senin için bile Kalmak isteyebileceğin gibi her şey ama Güzel eski bir şiir hayır sadece onun şarkısı Tatlı bir esinti tek kişilik güneşine rağmen Olmak istediğimiz o başka yer tam da burası Tam ortasındayız zaten… Continue reading Ölü ve Yalnız
Geç Kalmış Savaş
Hatırlıyor musun?Utancından ağlamaya başladığında StromboliYıldızlar yalnızlıklarından yakınmıyordu bu kadarİki kişi vardı savaşan yerdeBiri sadece insan, ama cehennemi de tanıyanDiğeri ondan güçlü, ona hükmedecek bir tanrıSavaşıyorlardı kırmızı ordularıyla muktedirlerinTaşlarla ve kemiklerle ve dört başı mamurAptallarla elbette, her zaman bulunurBaşka bir yaz gecesi rüyası gibiBaşka bir yanlış anlaşılmaydı belkiAma yeni başlamıştı her şey gökyüzündeDüşüyordu teker teker intihar… Continue reading Geç Kalmış Savaş