Uzuyor Günler

Günler uzuyor yavaş yavaş Tek bir kurşun geceden kalan Dans eden gölgeleri ıskalıyor Biliyorum Yeterince tuzlu değil hiç bir şey Bir aspirin istiyorum Aspirin mi kaldı artık? Tüm çiçekler güneşle dönüyor Ayçiçeği mi kaldı artık, diyorum Tüm rahipler bana gülüyor Bulutlara yüklenmiş dualar Benim için kalmamış ama Bir tane sana, bir tane ona Karanlık taraftan,… Continue reading Uzuyor Günler

Gülümsüyor İnadına

Bir resim Garip bir bahçe Yüzyıl bitiyor delirmesine Suç büyük Oyuncak sanki elindeki Yüzüyor göller, yüzüyor binalar Dünya var sanki elinde Gülümsüyor inadına Ölüm sanki dişlerinin arasında Gidiyorum, gidiyoruz Küçük bir kuş, mavi tavşanlar Uzağa gidiyoruz Yuvarlanan halılarla Uçan bahçelerle kaçıyoruz Bir kaç can parçası, bir kaç inci Anlamıyoruz Koşuyoruz, ağlıyoruz, üşüyoruz Gülümsüyor inadına, yaklaşıyor… Continue reading Gülümsüyor İnadına

Pembeden Siyaha

Pespembe bir hayat bu Siyaha boyamak istediğim Samimiyetsiz gülüşlerinizi Tek tek yakacağım İnandığım dünyanızı Gölgelerden dışarı atacağım Niyetim yok bir şeyleri değiştirmeye Her şey, herkes mavi ve titreşiyor olsa da Kanasa da kış dört köşeden İnanmış olsam da bir zamanlar size Çok kolay benim için, bilirsiniz Her şeyi bırakmak böylr gidişine Aksak bir düzen bu… Continue reading Pembeden Siyaha

Öldüm mü?

Sarsak sarı hayatlar Soluk bembeyaz suratlar Hangimiz yaşıyor, hangimiz ölü Kim biliyor gerçekte dünü Kırık parçalanmış bir canavar Dökülüyorum her bir kelimeyle Söylemedi kimse biteceğini Hazırlamadı karanlığa Uyanabilecek miyim artık Bitecek mi yalanlar Yapış yapış bacaklar Kükürt mü kokuyor burası Nefes almaya çalışan bir köpek Ruhunu satmış, bağırsaklarını Bitiyorum yavaş yavaş Satıyorum bedenimi, satıyorum Dişlerimi,… Continue reading Öldüm mü?

Dört Kişilik Yalnızlık

Dört yüz var masada oturan Bulanık ama tepsiyi taşıyan adama hepsi Uzak yerleri düşündüğünden belli Şarkıyı da dinlemiyor garson Boyunu aşan şeylere şu an ilgisi Dört değişik insan var masada. Bildik bir şarkı söylüyor sahnedeki Her akşam aynı, aradan sonraki dördüncü Birkaçı ağlıyor kalanı uzaklarda Ne zamandır ıslanmamış gerçi onun gözleri Dört farklı siluet uzaktan… Continue reading Dört Kişilik Yalnızlık

Düşenler

Her şey düşüyor etrafımda Ses yok ama hiç Yalan çünkü olan biten Söylediğim şarkı, oynadığım kumar Ölümü bekleyen herkes gibi Bugün, yarın, unutacağın başka bir gün Everest mi tırmandığımız? Karanlık mı bizi zorlayan? Yoksa şeytan mı arkada bırakan? Fandango galiba aldırmadığı tek dans Sol sağ sol sağ sol geri Koşuyorlar hep beraber sokaktan ileri Konuşabilsek… Continue reading Düşenler

Kötü

Döndürülebilirliğin başlangıcındasın yine.Değiştiğini sanıyorsun her şeyin. Öyle mi gerçekten? Değişebilir mi insan onca gerçeğe rağmen? Evet dönüyoruz yine, başlıyoruz ve ben her zaman yanında olacağım, her karar anında. ** “People talking without speaking People hearing without listening People writing songs that voices never share” Bir kere daha sapladı bıçağı, normalde farklı bir ses bekliyordu ama… Continue reading Kötü

Harita

Önümde bitmek bilmeyen kareler. Telefon üç adım sonra sağa dönmeniz lazım diyor. O bile farkında değil tek başıma olduğumun. İspanya diyorum, orada olsaydım belki. Ya da Brezilya, aşığım Foucault Sarkacından beri.  Sadece kareler var oysa. Bir de piyano sesi öteki odadan gelen. Yorganı çekiyorum yüzüme doğru. Önüme bakıyorum, bir adım daha ileri. Yüzüme dokunuyorsun, düşlüyorum… Continue reading Harita

Uyku Her Şey

Her şey uykudan ibaretBazı insanların iddia edebileceği gibiTüm o görkemli şehir hikayeleriBattaniyeler, mayalı çörekler,Çarpılmış, yüz vermeyen aşk tanrılarıDışarı çıktığın ve unuttuğun o geceGüzel ama bilinmeyen olarak sınıflandırdığınO ölen tanrıcayı da mı yedinHer şey yüzde otuz beş indirimliHer şey bembeyazBir yerde gizli ninnilerYılışık aşk şarkıları olması lazımdı oysa.Sarı papatyalar, habersiz sonbahar yapraklarıGerçekti o gece her şey… Continue reading Uyku Her Şey

Kaybolan Şiir

Bir dosyam var benim, “Yeni metin belgesi” gibi (adı farklı sadece) . Biliyorum birçok kişinin vardır böyle takıntıları. Sonuçta daktiloyu bıraktı herkes, bilgisayara evrildik bir şekilde Belki de sadece ben, yazım kötü olduğu, çok kötü olduğu için belki de. Evrimle teselli ediyorum belki kendimi. Yazdığım şiirin silinmesini aptallığıma değil de evrime bağlamak daha çok tatmin… Continue reading Kaybolan Şiir