Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (III) – T.S.Eliot

Ateş Vaazı[1]  Nehrin tentesi çökmüş, son yapraktan parmaklar da Kavrayıp ıslak kıyıyı gömülüyor içine.  Rüzgâr geçiyor Kahverengi topraklardan usul usul. Su perileri ayrılmış. [2] Tatlı Thames, yavaşça ak, bitecek birazdan şarkım.[3] Nehir artık taşımıyor boş şişeleri, sandviç paketlerini İpek mendilleri, karton kutuları, izmaritleri Ya da yaz gecelerinin diğer şahitlerini. Su perileri ayrılmış. Ve arkadaşları, kenti… Continue reading Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (III) – T.S.Eliot

Yalnızız Bir Bakıma

Bir bakıma yalnızız hepimizÖnemsemiyoruz amaBaktığımız gözlükler belliYa da girdiğimiz solucan delikleriHayatımızın belli bir anındaEninde sonunda fark edeceğizKendimiz hakkındaki gerçeğiYedi buçuk milyar kafadanBir o kadar farklı ses çıksa daYine de önemsemeyecğizParça parça arslanlar çıkacakBüyük derin çukurlardanBundan sonra ne olacak demedenDuvarcılarla karşılaşılacakVe tercümanlarla, eski günlerdenÇocukluk rüyaları bir parçaArada sonsuz bir döngünün sınırıSileceğiz görünen tek yıldızıSilmek isteyeceğiz ya… Continue reading Yalnızız Bir Bakıma

Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (II) – T.S.Eliot

Bir Satranç Partisi Mermerleri parlatılmış, yaldızlı bir taht gibi [1] Bir koltukta oturuyor kadın, Aralarından bir Cupidon’un [2]etrafı dikizlediği (Ve başka birinin de kanatlarıyla yüzünü sakladığı) Üzüm dolu sarmaşıklardan oluşan kaidelerin arasında; Saten çantalardaki zenginlikler içinden dökülen  Mücevherlerin yükselen parıltısının karşıladığı Masanın üstünde ışıldayan yedi kollu şamdanın Işığını katlayan bir aynanın karşısında. Kadının tıpasız, fildişi… Continue reading Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (II) – T.S.Eliot

Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (I) – T.S.Eliot

`nam sibyllam quidem cumis ego ipseoculis meis vidi in ampulla pendere,et cum illi pueri dicerent: sibulla ti thelis;respondebat illa: apothanein tehelo.' [1] Ezra Pound’ail miglior fabbro[2] Ölülerin Gömülmesi[3] Nisan[4], ayların en zalimi, çıkartır Ölü topraklardan leylakları, karıştırır Hafıza ile arzuyu, canlandırır Soluk kökleri bahar yağmuruyla. Kış sıcak tuttu bizi, kapladı Yeryüzünü  unutkan karıyla, besledi Küçücük… Continue reading Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (I) – T.S.Eliot

Kışı Yürümek

Yürüyorsunuz çimenlerin içinde. Ne zaman, nerede, önemli değil. Gözleriniz kapalı, benim gibi.Bİr iki damla sızıyor saçlarınızın arasından. Plansız gebeliğe benzer bir sıkıntı kaplıyor içinizi. Yalnız mıyım diye etrafınıza bakınmaya çalışıyorsunuz. Ama hala kapalı gözleriniz. Başlıyorsunuz şarkı söylemeye, bilmediğiniz bir şarkı aslında, hem de Fransızca, aradaki "Mais Je'taime"kelimelerinden anlıyorsunuz ya da anladığınızı sanıyorsuuz hepiniz ya da… Continue reading Kışı Yürümek

Mark. Z. Danielewski – Yapraklar Evi

Mark. Z. Danielewski’nin Yapraklar Evi 2000 yılında yazılmış ve anında kült mertebesine ulaşmış bir eser.  2018 yılında Monokl tarafından Türkiye’ye getirildiğinde ben de oldukça heyecanlanmış, hemen bir tane edinmiş ve bu yazıyı yazmış ve sırası gelince okuyacağımı belirtmiştim. Kitabı okumadan bir ön fikir edinmek isteyenler bakabilir. Biraz geç de olsa o sıra geldi  ve parçalı… Continue reading Mark. Z. Danielewski – Yapraklar Evi

En Beğenilen Çeviri Şiirler (100 Şair – 100 Şiir)

1000 Kitap Sitesinde Psyche ile birlikte yabancı şairlerin dilimize çevrilen şiirleri ile ilgili bir liste oluşturmaya çalıştık. Siteden de bir kaç arkadaşın tavsiyeleriyle nispeten tatmin olduğumuz bir çalışma oldu. Daha önce 100 şirin toplantığı böyle bir liste gördüğümü hatırlamıyorum. O açıdan da bir ilk olarak da kabul edilebilir belki. Ancak bazı çekincelerimiz de olmadı değil. … Continue reading En Beğenilen Çeviri Şiirler (100 Şair – 100 Şiir)

Kuyruklu Yalan – Çilem Dilber

“İshak Edebiyat ailesinin  ikinci öykü kitabı Çilem Dilber’in kaleminden çıktı. Kapakta kitaba ismini veren öyküden masalsı bir kesit var. Zaten kitabı oluşturan öykülerin büyük bir kısmı için söyleyebileceğimiz kelime de masalsı. Daha ilk öykü olan Suzey’den itibaren başkalarına Marquez’in – aslında daha çok Onat Kutlar’ın – mirasını çok iyi bir şekilde kullanıyor yazar. Büyülü gerçeklik, … Continue reading Kuyruklu Yalan – Çilem Dilber

Çok Fazla Her Şey

Her şeyHer şey çok fazla geliyorKırık ama sonsuzKızgın ve bomboşMerhaba diyor, merhaba diyorumKalmamış hiç bir şeyGözlerime bakıyor, ben kaçırıyorumHer şey boş zatenKimsenin bilmesine gerek yokBen susuyorum, o gülüyorBir mucize, bir parça garipBir kıyamet, bir parça ahlaksızHırsızların sadece zamanBahara ilişkin ne varsaOnda da var, yüzündeHer şey var, ben de varımGökyüzü de, deniz de, sen deYanlış akşama… Continue reading Çok Fazla Her Şey