Lanetli Ay

Yatıyorum , ağaçlar üzerime eğilmiş Dört bir yanından tutmuş bırakmıyorlar Kırmızı ay tam tepemde Birazdan okuyacak kararı O biliyor bütün yaptıklarımı sana Gözlerim kapanıyor, izin vermiyor uyumama Bir tek o biliyor ikimizi Her zamanki gibi değil, sinirlenmiş Kaçmam lazım her zamanki gibi Boş vermem, unutmam lazım Hep yaptığım gibi Ay bağırıyor ama kızıl kızıl Ağaçlar… Continue reading Lanetli Ay

Küçük Kız ve Küçük Dükkan

Derlermiş ki bir zamanlar Küçük bir dükkanda küçük bir kız Korku değil ama, bilmiyor ki onu Daha iyi olmak için çalışırmış gün boyu Bazen sevilir bazen üzülür Ama sevemezmiş insanları bir türlü Sihirmiş en hoşuna giden Bütün canlılar gibi yeryüzündeki Yaşamak mı büyümek mi diye kapısına gelenleri Sihir aramaya gönderirmiş her türlü Dünya, bildiğimiz dünya… Continue reading Küçük Kız ve Küçük Dükkan

Gitmeyecek Mektuplar

Sevmiyorum hayatı ben, sürekli kaybediyorum çünkü. Her zaman daha büyük oluyor hem. En son kaybedişim en büyük oldu işte. Ben hayatımda kimseyi sevmemişim daha önce biliyorum. Bitti diyordum her seferinde, her seferinde tekrar yaşıyorum aynı acıyı ben. Nefret ediyorum bu hayattan ama bırakamıyorum aynı zamanda. İhtiyacım var aynı zamanda bu hayata, gözlerimi kapayıp hayal etmeye,… Continue reading Gitmeyecek Mektuplar

Seni İlk Hayal Ettiğimde

https://www.youtube.com/watch?v=QXt723fN1ss Seni ilk hayal ettiğimde Henüz fark edememiştim aradığım şeyi Issız bir ada ya da volkanik bir dağ Garip bir ses denizden gelen Ya da sadece bir sıcaklık içime işleyen "-mesi gereken" diye düzelttin hemen Biliyorum, sadece kolumu kaptırmadım sana Her şeyim senin olmuştu sen istemesen de Seni ilk hayal ettiğimde Yoktun sen, şu anki… Continue reading Seni İlk Hayal Ettiğimde

Kitap Tavsiye Etmek Üzerine

Bir kitap sitesinde en çok karşılaşılabilecek şey kitap tavsiyesi istemek, bana da soruyorlar haliyle insanlar. Erhan bugün Allah için ne yaptın diye, onları öteleyerek kitap tavsiyesi isteyenlere dönüyorum hemen. Zor iş bir kitabı tavsiye etmek, sonuçta kefil olmak gibi bir şey kredi çeken birisine. Beğenmezse eğer tavsiyeyi alan okur , çoğunlukla beğenir gibi yapıyor, sonuçta… Continue reading Kitap Tavsiye Etmek Üzerine

Mutlu Aileler, Mutsuz Aileler

Anna Karenina'nın başında "Mutlu Aileler birbirine benzer, ama her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir" der Tolstoy. Ama mutlu bir ailenin içindeki mutsuz bir bireyi anlayamaz Tolstoy hiç. Gerçi kendisi ilerleyen yaşında mutsuz bir aile oluşumuna katkıda bulunmuşsa da kendi tarzında, o ölünce ailesindeki herkes mutlu olmuştur eminim. Sevmem fazla Tolstoy'u, çok okuduğumdan değil- gereksiz bir… Continue reading Mutlu Aileler, Mutsuz Aileler

Kartlar ve Günler

Kartlar ve Günler diye bir film çekmeyi düşledim dün gece yarısı.Ne kadar fazla kart olursa günler o kadar azalacaktı. Günler çoğaldıkça ama kartlar hükmünü kaybedecekti garip kalabalıkta. Dışarı çıktım gece gece, kartlara bakmam lazımdı hayalimdeki. Her gün olur muydu bilmiyorum ama. Trajik bir araba sesi duydum tam da olmasını istediğim yerde. Trajik doğru kelime değildi… Continue reading Kartlar ve Günler

Yazmak Rahatlatır mı?

Bazı şeylerin rahatlatması lazım insanı normalde, yazmak mesela. Yazan bir insan şikayet etmemeli şundan bundan. En güzel terapilerden biri nasıl olsa yazmak değil mi? Değil diyeceğimi tahmin edenler vardır elbette, uzun zamandır burayı takip edenler arasında. İnsanın başı çatladığında, votkalı bir şeylerle hayatını idame ettirdiğinde ve yazacak bir şeyi olmadığında sırf o şarkı çaldığı için… Continue reading Yazmak Rahatlatır mı?

Başka

Bir yolu vardır belki de Bilmeden, görmeden  duymadan En güzeli öğrenmemek belki de Hiç düşünmemek Başka bir şey vardır belki Başka bir dünya Her şeyin olabildiği Hemen yok olması gerekmeyen Şiirlerin karşılık bulduğu Yalanların yuvasından çıkamadığı Sadece hayalcilere ait bir dünyada Bize de bir yer vardır belki Başka bir tango ya da Hiç bir karamsarlığa… Continue reading Başka

Issızlık

https://www.youtube.com/watch?v=wpg8jBFaj3c Issızlık... düşünebildiğim tek şey bu herhalde. Gece beynimin içinde bir nota gibi durmadan sıkıştırıyor orayı. Issız mı kaldım ben böyle, sensiz/sessiz mi kaldım? Nasıl olduğunu bilmiyorum, zaten ne zaman tam manasıyla bilebiliriz ki önümüze geleni? Ne zaman karar verebiliriz çalacak bir sonraki notaya? Bu yüzden kayboluyoruz zaten adımıza verilen kararların arasında ya da arkamızdan… Continue reading Issızlık