Duvar Yazıları-40

Değişmişti duvarcı günler geçtikçe, insanlar gittikçe. Ne yapacağını bilmiyordu. Başından beri ilk kez böyle kalmıştı. Duvar yapıyor muydu, farkında bile değildi. Normal bir hayat yaşadığını düşünüyordu herkes, hatta kendisini bile kandırabilirdi gündüzleri. Gidip geliyor, ara sıra gülümsemeyi bile başarıyordu. Ama geceleri? Ne yapacağını bilememişti özellikle ilk gece. İçerisinden bir şeyler gitmişti, duvarı paramparça olmuş kalmıştı.… Continue reading Duvar Yazıları-40

Duvar Yazıları- 39

İki ay geçmişti duvarcı kurtulalı. Taşların altında kaldıktan iki gün sonra oradan geçen kız o eli görüp tutmuştu.  Her şeyden umudunu kesmiş olan duvarcı, o elin sıcaklığıyla kendine gelmiş, çıkmıştı üzerindeki taşların arasından. Hayatının en mutlu anlarıydı. Ta ki taşlardan tamamen kurtulup, kızın gözlerini görene dek. Önceden kızın gözlerinde gördüğü- ne olduğunu bilmediği, ama sevgi… Continue reading Duvar Yazıları- 39

Duvar Yazıları – 38

Hava kararmak üzereydi. Tam vaktinde diye düşündü . Mutluydu duvarcı o gün uyandığında. Sonuçta perşembeydi, kötü ne olabilirdi ki perşembeleri. Uzun zamandır yaptığı duvar da bir şeye benzemeye başlamıştı nasılsa. Kötü şeyleri görmeyecekti bugün. Her zaman olabiliyordu böyle saçmalıklar insan hayatında. Önem vermezseniz size dokunamazlar nasılsa demişti bir keresinde. Duvarına doğru yürümeye başladı. Son zamanlarda… Continue reading Duvar Yazıları – 38

Duvar Yazıları – 37

Bir şeyler yaklaşıyordu, duvarcı gökyüzüne baktığında hissetti bunu. Ay daha dolduramamıştı kendini ve duvarcının gözlerini. Dışarı çıktı. Duvarına doğru yürürken kendisiyle hesaplaşıyordu. Başka bir şey olarak gelseydi dünyaya, mesela non-fiction kitapların gereksiz ama çok bilinen yazarı, her şey daha kolay olurdu herhalde. Kimse sorgulamazdı kendini, kötü kötü bakmazdı yaptığı duvarlara. Herkes hayatının bir yerinde bu… Continue reading Duvar Yazıları – 37

Duvar Yazıları- 36

Son günlerde içi fazla rahat değildi duvarcının duvarını yaparken. Her zamanki gibi akşam uyanıp duvarını yapmaya gidiyor, yine her zamanki monoton şekilde duvarını yapıp, sabaha yatmaya geliyordu. Ama bu aralar çevresinde sıkça duyduğu bir cümle canını sıkıyordu. İnsanlar birbirlerine durmadan "duvarlarını yıkmalısın" diyorlardı. Bilen bilmeyen herkes bu lafı söyler olmuştu. Televizyonu açtığında son dönemin gözde… Continue reading Duvar Yazıları- 36

Duvar Yazıları- 35

Duvarcı o günlerde daha mutlu kalkıyordu akşamları. Duvarına gitmek eskisi kadar zor gelmiyordu. Onu göreceğini  biliyordu çünkü duvarın öbür yanında. Yavaş yapıyordu özellikle, komple kaybetmemek için onu. Gerçi kaybetse de onun kendisini bulacağını biliyordu. Hep bulmuştu zaten. Bazen düşünüyordu, heybesi olsa bir, bıraksa O'nunla duvarı, koysa heybesine güneşi,ayı; uzaklaşsa buralardan. Her gittiği yerde önce güneşi… Continue reading Duvar Yazıları- 35

Duvar Yazıları-34

Sessizliğin alıp başını gittiği akşamların başkasıydı sadece. Duvarcı, artık duvarcı olmak istiyor muydu bilmiyordu gerçi, yine her gün yaptığı şeyi yapmak üzere yaklaştı duvarına. 9-5  çalışan insanlara özenmemişti hiç, ama son zamanlarda biraz sıkıcı geliyordu her şey. Yoksa her zaman mı sıkıcıydı bilmiyordu. Güneşin hep doğudan doğduğu bir dünyada ilgi çekici ne olabilirdi ki fazla.… Continue reading Duvar Yazıları-34

Duvar Yazıları – 33

Duvarcı kaldığı yerden çıktı, duvarının yanına gitti. İşine başlamadan önce kulaklığını taktı, dinleyecek bir şeyler açtı. Elektronik değil, ama klavye ile kemanın uyumunu seviyordu. Yok elektroniği de sevdiği zamanlar vardı. O eski güzel zamanlar. Duvarına henüz başladığı yıllar. O  günlerde kemancıların damda, müzik de henüz dünya üzerindeydi. Her önüne gelen bir şeyler çıkarmaya çalışmazdı. Çoğu… Continue reading Duvar Yazıları – 33

Duvar Yazıları – 32

Tek ihtiyacımız olan bir parça tuğla. Duvarcı bilindik şarkıları kendine göre çevirmeyi çok severdi. Şarkı dinlemeye nasıl başladığını daha önceden biliyorsunuz herhalde. Son zamanda bayağı fazla şey dinlemişti. En son sympathy diye bir şey öğrenmişti  rare earth'den. King crimson'un epitaph ı ile karıştırıyordu ama bu sempatiydi. Sadece diğer insanlar hakkında sempati duymak. Belki dünyanın diğer… Continue reading Duvar Yazıları – 32

Duvar Yazıları – 31

Duvarcı o akşam yatağından kalkamadı kolay kolay, bir şeyler vardı kafasında. Ödevini yapmayı unutan öğrenciler gibi duvarına gitmek istemiyordu o akşam. Böyle birisi değildi normalde duvarcı, her gün aynı saatte kalkıp giderdi ve örmeye devam ederdi duvarını. Her ne kadar son zamanlardaki kötü arkadaşlıklar bir parça etkilese ya da alt üst etse de onu, hiç… Continue reading Duvar Yazıları – 31