Araba toprak yolda yavaş yavaş ilerliyordu. Gözleri kapanmak üzere olmasına rağmen, bazen sinirli bir kişneme, bazen tekere çarpan bir taş bir türlü uyutmuyordu çocuğu. Kafasını tenteden dışarı çıkararak babasına baktı. Yaşlı adam, kendinde miydi anlamadı. Zaten gerek de yoktu uyanık olmasına. Önlerinde hiç bir şey yoktu atların bilmediği. Bozkır, diye düşündü çocuk elini gözlerine siper… Continue reading Kutu
Etiket: Öykü
Paraya Sıkışmak
Oturuyorum, bir şeyler yazmaya çabalıyorum. Önce bir resim çizmem lazım, ama her zamanki gibi kafamda. Başka türlü yazamıyorum bu aralar, yazar tıkanması denilen şey herhalde – ya da yazmaya çalışırken bataklığa saplanmak, bilemiyorum. Neyse bomboş bir kağıt var karşımda. Önce bir yol çizelim, her şey yollarla var çünkü, hayat da bir yol değil mi hem,… Continue reading Paraya Sıkışmak
Şiirin Peşinde
Tarifsiz bir şekilde maviye doğru kayıyordu her şey. Kaç veziri daha feda etmem gerek dedim. Kraliçe biliyorsun, diye düzeltti beni. Ne alakası vardı? Ne alakası var dedim, kimi öldürmemi istiyorsun? Uyumak istiyorum sadece dedi. Hepimiz istiyorduk uyumayı, ama önce başka bir şey vardı. Yerçekimi için bir aşk şarkısı yazmalıydım ben sabaha kadar, başlamamıştım ama henüz.… Continue reading Şiirin Peşinde
Kayıp Kehribarın Peşinde
Bilmediğim bir yerdeyiz, loş, sessiz, bizden başka hiçbir şey yok. Tatlı bir ekim rüzgarı esiyor. Oturuyoruz, hayır yürüyoruz yavaşça. Dudaklarımda tozlar, parmaklarınla siliyorsun, polenler diyorsun, portakal çiçeklerinden. Dilimle yokluyorum, gülümsüyorum. Sonra Kral çağırıyor beni, ayrılmak zorundayım diyorum. Sen gitmişsin zaten çoktan. Ben de terk ediyorum boşluğu, alevler geliyor zaten biz gidince. Yürüyorum intihar eden yaprakların… Continue reading Kayıp Kehribarın Peşinde
Gece, Melek ve Bir Sürü Saçmalık
Taksimetreyi kapattı. Tüm karanlığıyla gece serilmişti önüne. Gece yaratıkları diye düşündü. Ner...abi 20 liram var sadece olur mu? Olur muydu hiç, en az 60 yazardı orası. Maliyeti kurtarmaz koçum dedi üniversiteliye benzeyen çocuğa. Süklüm püklüm indi arabadan Hayri. Ulan öğrenciyiz görüyorsun kabul etsen ne olur sanki, bir kere olsun yetişebilseydi şu son otobüse. Böyle giderse… Continue reading Gece, Melek ve Bir Sürü Saçmalık
Prufrock Sıkıntısı
Hadi gidelim sevgili okurum, gidelim muhteşem ikizim. Akşam hiç olmadığı kadar donuk bu gün, Londra her zamanki gibi iğrenç. Hadi atla, asla olamayacağımız o yere gideceğiz seninle. O bildik izbe restoranlara, tek gecelik pis otellere, limanın o iç karartan leşliğine ve belki de daha ötesine. Kaçmak için elimizden geleni yapacağız kendimizden ve o sorudan. Evet… Continue reading Prufrock Sıkıntısı
Kim Olduğumu Bilirsin Belki Sen
Kim olduğumu unuttum. Hala yazıyorum ama. Kim olduğumu hatırlarken de yazıyordum, şimdi de yazıyorum. Bu kez herkesin etrafına sarılı o bissürü hayattan yazıyorum ama. Gayet kolay. Gidiyor su gibi, kara kara kelimeler. Eskisi gibi ısssız değil galiba dünya. Fazla s'li ama. Sanki arkamda sürekli konuşan bir Johhny, bir de Mary var. Benim kim olduğumdan bahsediyorlar… Continue reading Kim Olduğumu Bilirsin Belki Sen
Kuyruklu Yalan – Çilem Dilber
“İshak Edebiyat ailesinin ikinci öykü kitabı Çilem Dilber’in kaleminden çıktı. Kapakta kitaba ismini veren öyküden masalsı bir kesit var. Zaten kitabı oluşturan öykülerin büyük bir kısmı için söyleyebileceğimiz kelime de masalsı. Daha ilk öykü olan Suzey’den itibaren başkalarına Marquez’in – aslında daha çok Onat Kutlar’ın – mirasını çok iyi bir şekilde kullanıyor yazar. Büyülü gerçeklik, … Continue reading Kuyruklu Yalan – Çilem Dilber
Cıs- Hakan Sarıpolat
Cıs Hakan Sarıpolat’ın lk kitabı. Edebiyat dergilerini takip ediyorsanız Hakan’ın bir öyküsüne rast gelmiş, yaratıcılığına ve diline hayran kalmışsınızdır. Ben, ama, İshak Edebiyat grubu/sitesi sayesinde öykülerini yazım tarzına, çalışma şekline, yeteneğine, işte bir çok şeye tanık oldum. İşte yazımına tanıklık ettiğim bir kitapla ilgili bir inceleme yazmak da bayağı zor olacak. O yüzden – elimden… Continue reading Cıs- Hakan Sarıpolat
Roberto Boleno’dan Öykü Yazma Tavsiyeleri
(Electric Cereal'den çeviri) Kırk dört yaşına geldiğime göre, artık öykü yazma sanatıyla ilgili tavsiyeler verebilirim. 1. Öyküleri asla teker teker yazma. Kendini son nefesini vereceğin güne dek aynı öyküyle cebelleşirken bulabilirsin. 2. En iyisi aynı anda üç ya da beş öykü yazmaktır. Eğer yeterli enerjin varsa aynı anda dokuz veya onbeş tane deneyebilirsin. 3. Dikkatli… Continue reading Roberto Boleno’dan Öykü Yazma Tavsiyeleri