Tebrikler, yeni bir can kazandın. Aşağıdaki direktifleri eksiksiz bir şekilde uygularsan hepimiz bu süreci kazasız belasız atlatırız. Şimdiden, iyi yaşamlar. Öncelikle 42 (Bunu her kılavuzun başına yazmamızı istiyorlar ama daha hatırlayan çıkmadı.) Bundan sonra bu gün hayatında önemli bir yer tutacak. İstemesen de seni bununla birlikte değerlendirecek çok kişi olacak. Önündeki ell.. ehh ne… Continue reading Hayatı Kullanma Kılavuzu 289160014477
Etiket: Öykü
Kötü
Döndürülebilirliğin başlangıcındasın yine.Değiştiğini sanıyorsun her şeyin. Öyle mi gerçekten? Değişebilir mi insan onca gerçeğe rağmen? Evet dönüyoruz yine, başlıyoruz ve ben her zaman yanında olacağım, her karar anında. ** “People talking without speaking People hearing without listening People writing songs that voices never share” Bir kere daha sapladı bıçağı, normalde farklı bir ses bekliyordu ama… Continue reading Kötü
Harita
Önümde bitmek bilmeyen kareler. Telefon üç adım sonra sağa dönmeniz lazım diyor. O bile farkında değil tek başıma olduğumun. İspanya diyorum, orada olsaydım belki. Ya da Brezilya, aşığım Foucault Sarkacından beri. Sadece kareler var oysa. Bir de piyano sesi öteki odadan gelen. Yorganı çekiyorum yüzüme doğru. Önüme bakıyorum, bir adım daha ileri. Yüzüme dokunuyorsun, düşlüyorum… Continue reading Harita
Kutu
Araba toprak yolda yavaş yavaş ilerliyordu. Gözleri kapanmak üzere olmasına rağmen, bazen sinirli bir kişneme, bazen tekere çarpan bir taş bir türlü uyutmuyordu çocuğu. Kafasını tenteden dışarı çıkararak babasına baktı. Yaşlı adam, kendinde miydi anlamadı. Zaten gerek de yoktu uyanık olmasına. Önlerinde hiç bir şey yoktu atların bilmediği. Bozkır, diye düşündü çocuk elini gözlerine siper… Continue reading Kutu
Paraya Sıkışmak
Oturuyorum, bir şeyler yazmaya çabalıyorum. Önce bir resim çizmem lazım, ama her zamanki gibi kafamda. Başka türlü yazamıyorum bu aralar, yazar tıkanması denilen şey herhalde – ya da yazmaya çalışırken bataklığa saplanmak, bilemiyorum. Neyse bomboş bir kağıt var karşımda. Önce bir yol çizelim, her şey yollarla var çünkü, hayat da bir yol değil mi hem,… Continue reading Paraya Sıkışmak
Şiirin Peşinde
Tarifsiz bir şekilde maviye doğru kayıyordu her şey. Kaç veziri daha feda etmem gerek dedim. Kraliçe biliyorsun, diye düzeltti beni. Ne alakası vardı? Ne alakası var dedim, kimi öldürmemi istiyorsun? Uyumak istiyorum sadece dedi. Hepimiz istiyorduk uyumayı, ama önce başka bir şey vardı. Yerçekimi için bir aşk şarkısı yazmalıydım ben sabaha kadar, başlamamıştım ama henüz.… Continue reading Şiirin Peşinde
Kayıp Kehribarın Peşinde
Bilmediğim bir yerdeyiz, loş, sessiz, bizden başka hiçbir şey yok. Tatlı bir ekim rüzgarı esiyor. Oturuyoruz, hayır yürüyoruz yavaşça. Dudaklarımda tozlar, parmaklarınla siliyorsun, polenler diyorsun, portakal çiçeklerinden. Dilimle yokluyorum, gülümsüyorum. Sonra Kral çağırıyor beni, ayrılmak zorundayım diyorum. Sen gitmişsin zaten çoktan. Ben de terk ediyorum boşluğu, alevler geliyor zaten biz gidince. Yürüyorum intihar eden yaprakların… Continue reading Kayıp Kehribarın Peşinde
Gece, Melek ve Bir Sürü Saçmalık
Taksimetreyi kapattı. Tüm karanlığıyla gece serilmişti önüne. Gece yaratıkları diye düşündü. Ner...abi 20 liram var sadece olur mu? Olur muydu hiç, en az 60 yazardı orası. Maliyeti kurtarmaz koçum dedi üniversiteliye benzeyen çocuğa. Süklüm püklüm indi arabadan Hayri. Ulan öğrenciyiz görüyorsun kabul etsen ne olur sanki, bir kere olsun yetişebilseydi şu son otobüse. Böyle giderse… Continue reading Gece, Melek ve Bir Sürü Saçmalık
Prufrock Sıkıntısı
Hadi gidelim sevgili okurum, gidelim muhteşem ikizim. Akşam hiç olmadığı kadar donuk bu gün, Londra her zamanki gibi iğrenç. Hadi atla, asla olamayacağımız o yere gideceğiz seninle. O bildik izbe restoranlara, tek gecelik pis otellere, limanın o iç karartan leşliğine ve belki de daha ötesine. Kaçmak için elimizden geleni yapacağız kendimizden ve o sorudan. Evet… Continue reading Prufrock Sıkıntısı
Kim Olduğumu Bilirsin Belki Sen
Kim olduğumu unuttum. Hala yazıyorum ama. Kim olduğumu hatırlarken de yazıyordum, şimdi de yazıyorum. Bu kez herkesin etrafına sarılı o bissürü hayattan yazıyorum ama. Gayet kolay. Gidiyor su gibi, kara kara kelimeler. Eskisi gibi ısssız değil galiba dünya. Fazla s'li ama. Sanki arkamda sürekli konuşan bir Johhny, bir de Mary var. Benim kim olduğumdan bahsediyorlar… Continue reading Kim Olduğumu Bilirsin Belki Sen