Bir kaç ölü çiçek Kavanoza hapsolmuş mor Nereden başlamak gerek aşka Neresinden bitirmek düşleri İhanet kaçınıllmaz Sadece ama, deli gibi seversen Ayda gözün kapalı gezerken Küller küllere, günler günlere. Önsözsüz ilişkiler Senin bilmediğin bir dünya Sabah sekizde kahve Akşam denizde elma Şeytandan kaçırdığı. Kavanozdaki çiçekler Rüyandaki sinekler gibi Ölmek için yaratılmış başından Sonu da aslında çoktan belli Gözlerini açmayı reddedip Sırıtacaksın her aptal gibi Dörtlüklerden vazgeçip Şarkılara tutunduğun gibi Kadife sabahlar, yalnız yataklar Kaplumbağanın getirdiği yarın Kırılamayan bacaklar Hatırlanmayan aşk sözcükleri Topu topu bir kaç ölü çiçek Dünden kalan, kavanozda Tıpkı ikiniz gibi Tıpkı aşkınız gibi