Inferno-11 (Demek İlahi Komedya’yı da Okumaya Niyetlendin!)

“Biraz ara vereceğiz inişimize,
duyularımız bu pis kokuya alışsın diye;
burnumuz duymaz olur, alışınca iyice.”

Merhabalar, şimdiden söyleyeyim bu bölüm diğerleri gibi bol resimli, maceralı ya da cehennem yaratıklarıyla dolu olmayacak. Hani televizyon dizilerinde filler episode (doldurma bölümü?)’lar olur, ana senaryoya katkısı olmaz sadece vakit geçirmek bir hafta daha öteye gitmeye yarar, bu da öyle bir kanto sanki. 

6. çemberden yedinci çembere geçecekken kokudan rahatsız oluyor kahramanlarımız. O yüzden oradaki bir mezarın dibinde burunları alışana kadar bekliyorlar. Bu arada Vergiliusa da aşağıda karşılaşacakları hakkında bilgi veriyor Dante’ye.

Bu kadar işte (O diziler gibi eski bölümlerden flashback’ler yok en azından). Zaten diğerlerine göre daha kısa bir kanto, 115 dize var toplamda. Neyse devam edelim biz.

Karakterler: Dante-Vergilius

Günah:  Sapkınlık

Kısa Özet:   Dante ve Vergilius altıncı dairenin sonuna kadar gelirler, burada dik ve yüksek bir yamaç vardır ama aşağıdan gelen dayanılmaz kokular yüzünden bir mezarın arkasına sığınmak zorunda kalırlar, bu mezar sapkın olduğu düşünülen Papa Anastasio’nundur.

Vergilius aşağıya inmeden önce kokuya alışmak için biraz beklemeyi önerir bu arada da cehennemim alt çemberlerine ait bilgiler verir Dante’ye.

3 tane daire kalmıştır cehennemin dibine kadar. İlki saldırganların bulunduğu bölümdür. Ama bu ilk daire de kendi içinde bölümlere ayrılır. Çünkü saldırı da üç şeye karşı yapılır, başkalarına (canlarına ve mallarına) , kendine (canına ve/veya malına ve tanrıya (tanrının nimetlerine (doğaya vb.) ya da sanatlarına (daha çok mal, mülk, para) ‘ya karşı saldırıda ya da tecavüzde bulunanlar. İlk bölüm katiller ve yağmacılar, ikinci bölüm intihar edenler ve malını mülkünü har vurup harman savuranlar, üçüncü bölümde ise tanrıya sövenler, tabiatı küçümseyenler ve tefeciler bulunmaktadır. (Daha çok var herhalde, gelince göreceğiz.

Kalan iki çemberde de hilekarlar (ki burada epey bir kanto harcayacağız ve hainler bulunmaktadır. Gerçi hepsi birbirine yakın gibi görünüyor ama aşağı indikçe nüans farklarını göreceğiz.

Doldurma bölüm dedim ya maksat üçlükler dolsun, Dante burada saçma bir soru soruyor (belki de değildir aşağıda göreceğiz:) yukarıdakiler neden buradakilerden daha rahat diye. Vergilius da biraz aba altından sopa göstererek, biraz hikmetinden sual olunmaz nidalarıyla, biraz da Aristo’yu işin içine katarak yine yuvarlak bir cevap veriyor, daha sonra Dante’nin tefecilik ile ilgili sorusunda da yine Aristo ve Tanrı üzerinden cevap vererek  kantoyu tamamlıyor. Kokuya alışmışlar ve zaman geçiyor, ilerliyorlar derinliklere doğru kahramanlarımız.

Kısa Analiz: Aslında yukarıda flashback’ler yok dedim de bu kanto bir nevi buraya kadar bunlar oldu, bundan sonra da bunlar olacak açılaması bir nevi. Bununla birlikte cehennemin yapısını da açıklıyor bir şekilde Dante sorularıyla. Yani yukarı cehennem aşağı cehennem farkını biz açıklamıştık ama Dante bunu dile getirmemişti hiç. İşte bitime üç çember (ama 22 kanto) kala bu açıklamaya girişiyor Şair Dante.

Burada Dante’nin cehennem şablonunu bir parça da Aristo’dan aldığını anlıyoruz. Kanto içinde Etika ve Fizika kitaplarının adı geçiyor. Önceki kantolarda da açıklandığı gibi aslında cehennemin yapısı yani günahlar,  eski ahitin yedi günahından değil de Aristo’nun Nikomakhos’a Etik’inden, yani bir pagan metninden geliyor. O döneme kadar böyle bir ölüm sonrası tasavvuru yok Hıristiyanlıkta. Bu aslında eski mitolojik yaratıkları Hıristiyan cehennemine dâhil etmekten ya da ne bileyim eski pagan bayramlarını Hıristiyan bayramı olarak kutlamaktan çok daha ayrı bir şey. Olayın felsefesini biçimlendiriyor sanki Dante.  Yani Aristo, Thomas Aquinas sağ olsun, dönemin değer verilen filozofu ama yine de teolojik bir şeyi böyle şekillendirmek başka bir şey.

Çemberlere geçelim. İlk çemberin (şiddet) üç kısmını da iki açıdan görüyoruz, cana ve mala. Buradaki can normal bir şey şiddet eylemi için. Ama kendi ya da başkasının malına şiddetin de aynı seviyede cezalandırılması Dante’nin mülkiyete bakış açısı hakkında bir fikir verebilir belki.

8’inci ve 9’uncu çemberleri dolandırıcılara ayırıyor Dante. 8’in her hangi bir güven bağı olmayan kişilere karşı dolandırıcılık (bunları da detaylandırıyor kantoda Vergilius) , 9’uncu ise güvenen insanlara karşı dolandırıcılık yani ihanet. Baş hainlerden Şeytan ve Yahuda da burada zaten, ama bunları da göreceğiz ileride.  Sadece şunu söyleyebiliriz, cehenneme ayrılan kantoların içeriklerine baktığımızda Dante’nin en çok bu dolandırıcılık ve ihanetten çektiğini hissediyor sanki insan.

Dante’nin ikinci sorusunda Aristo’nun başka bir kavramına, Mimesis’e (taklit etme, benzetme) atıfta bulunuyor. Doğa Tanrıyı taklit ediyor, insanda sanatıyla doğayı.  (Doğa tanrının çocuğu, sanat da doğanın) Dante de doğayı taklit ediyor bir şekilde.  Tabii buradaki sanat insanın yaptığı her türlü şeyi ele alıyor ki para da bunların içinde. İşte tefecilerin bu insan emeğine karşı işledikleri günah da bu yüzden tanrıya karşı işlenmiş olarak değerlendiriliyor. Karışık galiba biraz ama kökü Aristo’nun görüşlerinin Hıristiyanlaştırılmasına dayanıyor yine.

Notlar:

4- yardan yükselen iğrenç kokuya dayanamadık,

Bir çok kaynakta cehennemin kokusu kükürtle özdeşleştirilir.

7 – şunlar yazılıydı:

“Photinos’un hak yolundan saptırdığı
Papa Anastasio yatıyor benim içimde.”

Hala 6. Çemberde ve sapkın ruhların arasındayız. Bu mezar da başka bir sapkına ait olmalı. İki isim geçiyor Photinus (İsa’nın tanrının oğlu olarak doğmadığını iddia eden Selanik Diyakosu) ve Papa  Anastasio. (Aynı devirde yaşamış bir papa. O dönemlerde yaşamış ve Hristiyanların aziz olarak kabul etmediği iki papadan biri) Yalnız Dante’nin bu isimle karıştırmış olabileceği birisi daha var, dönemin Bizans İmparatoru I. Anastasius . Kendisi bu görüşlere daha yakın. Her ne olursa olsun 6.çemberde Epikürcüler dışında başka bir mezhepten sapkın birisini görüyoruz nihayet:)

22-Tanrı’nın onaylamadığı her eylem
haksızlıkla sonlanır: kaba güçle, hileyle
zarar verir başka birine.

Orijinal metinde kötülük (malazia) olarak geçiyor. Burada Dante (şair olan) alt cehennemim doğasını açıklıyor. Yapılan bir kötülük var sonuçta, yukarıdaki gibi iradenin kusuru değil bile istiye yapılan bir şeyler var. Sapkınlık da bu bilerek dahil olmadan dolayı alt cehennemde  herhalde, her ne kadar kötülük kısmı göreceli de olsa.  

16-“Oğul, bu kayaların içinde” dedi,

“geride bıraktığımız dairelerin benzeri
üç küçük daire vardır, daireler gitgide daralır.

Fazla karışık değil aslında ama bu çember ve bölüm karışabiliyor bazı yerlerde. İtalyanca cechio ve giron kullanmış Dante,  İngilizce çevirilerde ise circle ve ring/round kullanılmış. Bizde ise genelde çember ve kısım/bölüm kullanılıyor. Yani ana daireler çember, bunların içindeki yuvarlaklar ise parçaları kısım ya da bölüm bizim çevirilerde.

49-işte bu nedenle, bölmelerin en darı ve üçüncüsü,

Sodom ile Cahors’un, bir de Tanrı’ya sövenlerin
üstüne basar mührünü.

Yedinci çemberin son (en dar) kısmı tanrıya karşı işle3nen şiddet suçlarına adanmış. Bunlarda tanrının çocuğu olan doğa ve onun çocuğu sanat bar. Doğaya karşı işlenen suçlar için Sodom kentini (Eşcinsellik yüzünden Tanrının gazabına uğrayan, Gomorra’nın ekürisi eski Ahit şehri) , Sanata karşı işlenen suçlar içinse dönemin tefecilik merkezi olan Fransa’daki Cahors kentini kullanıyor Dante.

 57- işte bu nedenle ikinci dairede
 ikiyüzlüler, büyücüler, dalkavuklar,

kalpazanlar, din sömürücüleri, hırsızlar,
pezevenkler, dalavereciler gibi pislikler yer alır.

8 dairedeki hilecileri gerçek sırasına aldırmadan saydırıyor Vergilius’a Şair Dante. Ama iki tanesini (sahte avukatlar ve hizipçiler) atlıyor, aşağıya inince göreceğiz zaten hepsini.

64-göz ardı edilir; bu nedenle, dairelerin en küçüğünde,
Dite’nin bulunduğu yerde, evrenin merkezinde,

Cehennemin en dibi, en küçük dairede Dite yani Şeytan var, zaten onun şehrindeyiz.

79-Elinden düşmeyen Etika’nın nefsine yenilmeyi,

kötülüğü, çılgın şiddeti,

Tanrı’nın istemediği bu üç eylemi
vurguladığı bölümünü unuttun mu ne?

İşte Aristo’nun Nikomakhos’a Etik Kitabının 7. Cildinde ruhun cennetin kabul etmediği üç hali olarak kendini tutamamamak, kötülük ve çılgın şiddet geçiyor. Cehnnemin yapısı da buradan geliyor bir türlü. Üst cehennemdekileri bu nefsine yenilmek olarak görmüştük. Alt cehennemdekiler de kötülükten oluşuyor. Bu çılgın şiddet konusunda ama görüş ayrılıkları var tabii, bazı yorumcular 9.çemberdeki hainlerin kastedildiğini düşünerek konuyu kapatıyor- sonuçta bu kötülüğün ötesinde Aristo’da (ve dolayısıyla Aquinas’ın Etik üzerine yorumlarında) – bazıları ise Aristo’nun daha yukarıdaki şiddet çemberinin bunu kapsadığını söylüyorlar, kitabın doğası gereği başka bir çelişkili durum:)

95-‘Tanrı tefeciliği sevmez ki,’

dediğin yere gel ve çöz bu düğümü de.”

Dante burada da Tanrı’ya karşı olan şiddetle, Cahors’daki tefecilik ile ilişkilendiren Vergilius’a durumu anlamadığını söylüyor.

100-öğretir anlayanlara; iyi okursan Fizika’yı
daha ilk sayfalarında,

Yine Aristo’ya (Fizika) dolayısıyla onu yorumlayan Aquinas’a başvuruyor Vergilius. Kitaptan sanatın doğayı dolayısıyla tanrıyı takip ettiğini söyleyen şair Eska Ahit Yaratılış’tan da günaha düşen insanoğlunun , ekmeğini alnının teriyle, tam olarak doğanın kurallarına ve uyguladığı her türlü zanaata uyarak kazanması gerektiğini hatırlatıyor Dante’ye Tefeciler bu sistemi baltalıyorlar ama, Nas’ta da öyle yazıyormuş galiba:)

113-Balıklar çoktan ufukta belirdi,

Caurus, Araba’ya yüklendi,

Balık- balık takımyıldızı, Araba- büyük ayının kepçesi, Caurus- Kuzeybatı rüzgarı (Karayel) Vergilius cehennemde yıldızları göremiyor belki ama hatırlıyormuş bir şekilde (tam bir açıklık getiremiyorum ben:) Ama 10 saattir aşağıya iniyorlarmış ve saat gece dört olmuş, 14 saatleri kalmış cehennemden çıkmaya. Devam ediyorlar yolculuğa şairler.

Neyse önümüz gördük en azından bu kısa kantoda da. Çoğunlukla yapılan yorumlardan faydalanıyorum ama bazen (yine genellikle) kesin bir sonuç olmamasından bazen de gaza gelerek kendi fikirlerimi de katıyorum bu yazılara. Bilmiyorum daha mı iyi oluyor yoksa akademik bir metin mi yeğlerdiniz ama böyle devam edeceğim şimdilik. Ama herhangi bir şekilde bir yanlışımı fark ederseniz lütfen yorumlarda belirtin ben de iyice araştırıp düzelteyim.Yani eğlenceli bir şeyler yapacağız diye yalan yanlış bilgi vermenin mantığı yok hiç.

Bir sonraki kantoda yukarıda da gördüğünüz gibi şiddet çemberinin içine gireceğiz. O zaman kadar iyi okumalar.

Yorum bırakın