Karanlığın içinden çıkmak kadar karanlığa girmek de önemlidir. Hayat her zaman gri yeşil turuncu gibi görünmez bize. Sadece siyah olduğu günler belki de en dürüst günleridir. 50’ye kadar saymanız istenir sizden. Sonra tam konser havanıza girmeye başladığınızda birisi ışıkları kapatır. Evet yalnızsınızdır yine. Ne Elliot Smith kalmıştır ne Muse – Sizin ilham periniz bile kaçmıştır. Karanlığı sevmezler gerçekte insanlar. Sever gibi yaparlar. Gerçekten seven insan bulmak için biraz direnç göstermeniz gerekir belki. Yoksa pazar akşamı herkes bir şeyler çalabilir, piyano ya da çello. Sorun pazartesine geçtiğinde ama,”Wicked Game”i mırıldanabilmektir ya da insanların yaptığı cürümleri. Şarkı söylemesek de olur karanlıkta pazartesi geceleri, 2’ye kadar mutlu değildir çünkü insanlar. Duvarlar da daha kalın, üzerlerine geliyor gibidir o gecelerde. Keşke kalabilseydim diye düşünür insanlar bazen karanlıkta. Ama pazartesi geceleri pazar olduğu gibi mutlu olamaz insanlar, kalamaz da. Sadece iyi geceler der bize Muse’lar. Bir de heykelleri olsun isterler duvarın üstünde turistlerin bakacağı.
