Yalan

Çok şey yaşıyorsun,Çok şey yaşadığını sanıyorsunÇok şey biliyorsunÇok şey bildiğini sanıyorsunNe zaman güneş doğacakSen ne zaman doğacaksınNe zaman susacaksınBağırmıyorum, konuşuyorumBir şey bilmiyorumBir şey yapmıyorumBen hiç yaşamıyorumArkama bakmıyorumYaz bitti, soğuk esiyor artıkSarıl bana diyemiyorumDokun kalbime ısıt, hissetmiyorumHerkes biliyor beniYavaş yavaş ölüyorumMüzik çok tanıdık, sonunda ağladıklarındanSözler hakeza, yavaşlatıyor dünyayıBildiğim şeytanlar düşüyor sıraylaSen hala oradasınBen hâlâ buradaDaha fazla… Continue reading Yalan

Kuyruk

Yazamayacağım şiirler arifesinde,Başka bir aralık perşembesindeYüzlerce kişi arasında beklerkenHiç bir şeyin gerçek olmadığını keşfetmekleBir zamanlar kim olmadığımı anlamak arasındaHarcarken hiç de değerli olmayan vaktimiÇarkların dönmediği, bekleyenlerin küfretmediğiDekoderlere bolca ihtiyaç duyulan ancakTasarruf tedbirleri nedeniyle kimsenin çözemediği Mafya, polis ve Yüzbaşı Volkan arasındaKüçük bir alevi ilk ayırt edenBelki de en günahkar ya da ilk taşı atanŞeytanın sesini… Continue reading Kuyruk

Kaçan Şiir/Hayaller

Hiç bir zaman düşünmediğimKaranlığın içinde seçememişimDoğru hissettiriyor buCennetteymişim gibiHer şeye sahip olabilirmişimDünyadaymışım gibiApayrı aksa da kanlarımızMilyonlarca karıncık, milyonlara kulakçık.Hissedebiliyor musun?Çağlayanın altındaymışımz gibiOkyanusun ya da, denizin tuzun.Bakışının içindeymişim gibiHer duvarcının ikimiz için yaptığıHer öğretmenin bildiği ama söylemediğiVe senin her dokunuşundaMidasın kulakları eşek kulaklarıSenin dokunuşun altınHiç düşünmemiştimO kadar insan arasında değişmemiştimArtik ya da sabah güneşi gözüme girenDüzgün… Continue reading Kaçan Şiir/Hayaller

Sence (Bir Şişenin Macerası)

Güneş, sıcakSürükleniyorum dalgaların arasında bir o yana Bir bu yana, dalgalarlaSuratıma, boynuma vuruyor dalganın biriKırılmıyorumUtanmıyor musun? Kırılmıyor musun?What am i, where am i, why me?Bir çocuk taş aıyor sahildenBoynumun üstü kırılıyorBoynumun üstü yokGerek de yokMesaj içimde hala ulaştırmam gerekenNeden bütün şişeler yeşil olur diyor bir martıBen kahverengiyim oysaNeden bütün şiirler anlaşılmaz olur diye devam ediyorBen… Continue reading Sence (Bir Şişenin Macerası)

En Yakın ve En Uzak Mesafe

“Günah yoktur” dedi kız. Ağlıyordu arkasına bakmadan. Ölü çiçekleri fırlattı ve devam etti yalanına. “Günah yoktur, hepimizin kanatları kırıldı bir kere” Ölüyordu yavaş yavaş, ölüyorduk hepimiz kırılmış çiçekler gibi. Her kitabı, her şarkıyı – özelikle kırılmış şarkıları- her hapishane hücresini okuduktan sonra bile benden daha fazla biliyordu hayatı ve güllerin kokusunu. “Bir şey vardı, evet.… Continue reading En Yakın ve En Uzak Mesafe

42

Pislik olmak güzel şeyKendinden mutlu olmak en baştaHassasiyetlere karşı hassaslıkOlabildiğince ama fazla hassaslaşmadanSilkilmeden kendine gelmek içinMutlu olmak güzel şey çünküKaç kişinin harcı maskesiz dolaşmakGizlisiz, saklısız, güvensiz, suratsızKaç kişi yazabilir korkusuzcaGerçekleri, hayata dair ve bilimumKorkakları, korkaklıklarını, hortkuluklarını, Yalanları hortlamaya yüz tutmuşKaç kişi gülebilir hiç bir şey yokmuş gibiO kadar zor ki bilsen Bir çınar gibi tek… Continue reading 42

Bisikletçi Kumpası – Sevetislav Basara

Bisikletlere olan antipatim nedeniyle okumaya niyetlendiğim bu kitaba başlarken –daha önceki izlenimlerimden dolayı- Sırp yazar Svetislav Basara’nın bu romanını post-modern, absürd, ara sıra kafkaesk özellikler taşıyan bir edebiyat ve tarih parodisi olarak düşünmüştüm. Tam da o dönem – daha ilk bölümdeki Berbat Charles’ın hatıralarını okurken – şöyle bir mail aldım. Göndericisi belli olmayan (ve spam… Continue reading Bisikletçi Kumpası – Sevetislav Basara

örümcekler

örümceklerdünyanın kalbinden her ikisinden deçizdiğin her yuvarlaktasaklı her itirafındakutsalların için değiş tokuş ettiğinher uzun şarkı ya da ömürdaha uzağa götürecekörümcekleryorgun bir ninni sankiayrılırken duyduğumböyle değildi ben çıkarken eritmemişti daha dudaklarındudaklarımı hissedebiliyordumdenizi bırakmıştım kendi halineörümcekleri unutmuştummilyonlarca günü verebilrimyeni olmaz ama kaleler alacak hep filimigüzel yüzler esir edecek mayısısıcak bir esinti dünyanın kalbindenher ikisinden dekafirler hep vuracak… Continue reading örümcekler

Kaçış

Yürüyorum karanlığın içindeGünahlarım bağlı ayaklarıma Suçlarım, fırsatlarım, yasaklarımKış sanki ayaklarımın altındaYolun ortasından, Jüpitere görünmedenİçimdekini biliyorum umarsız Yürüyorum zincir sesleriyleHep böyle mi olacakBaşka tarafa bakarken yukarıdakiKaçacak mıyım yüzleşmedenŞeytanlarımla, kurbanlarımla, kendimleYürüyorum hiçliğin kıyısında Arıyorlar mı bilmiyorum beniO şarkıyı söylüyor mu halaİlk gün ve son gün arasındaki fark kadarO kadar ağır ki prangalarım O kadar ağır akıyor ki… Continue reading Kaçış

Ellerinde Bir Şey Vardı

Bütün gözler üzerindeSuçlayan, sorgulayan, kararanArdında müphem bir savaşın izleriKapatınca gök mavisi gözleriniKaderin bıraktığı yaralar topraktanAlana kadar vurmuş belliAdı çağlıyor birden  bütün dillerdeKorkuyor gizi çözülmüş gibi Bir şey çıkmıyor dudaklarından Bir iki dakika daha olsaydı keşkeÜç beş fazla el daha kalksaİnsanlığın elleri her şeyi yıkanEn doğru zamanı beklemeliydi belkiAy tam tepede, umut yok çocuklardanAv tam karşısındaydı… Continue reading Ellerinde Bir Şey Vardı