– Sıkıldığın zaman hep aynı şeyi yapıyorsun.
– Ne yapıyorum?
– Biliyorsun.
– Bilmiyorum, söyle.
– İşte böyle gereksiz diyaloglara sokuyorsun beni.
– Aslında hayatta hiç “bir şey gereksizdir” diye düşünmemek lazım.
– Yazacak daha mantıklı şeyler olsaydı girecek miydin sence bu işe?
– Girerdim tabi, diyaloglar da önemlidir.
– Yalan söylediğini biliyorum.
– Biliyorsan ne olmuş? Şimdi buradayız ve bir şeyler yapmamız lazım. İzleyenler var.
– Ben yetenek yarışmasına sokabileceğin bir evcil hayvan değilim.
– Öyle olduğunu söyledim mi hiç? Sadece daha rahat oluyorum senin yanında.
– Sanmamaktayım yine.
– Bak şimdi de sen her şeyi bildiğini sanıyorsun.
– Her şeyi değil sadece seni.
– Geçen defa da böyle başlamıştık hatırlıyorsun.
– Bu diyaloglarda bile tekrara düşüyorsan, işin gerçekten bitmiş senin.
– Gerçekten mi? Birisi öyle mi dedi yoksa?
– Ne önemi var ki?
– Var tabi, biliyorsun ben başkalarının fikirlerine önem veririm.
– Aşırı önem verirsin.
– Evet, aşırı, ama böyleyim ben.
– Biliyorum dersem yine tekrara düşeceğiz değil mi?
– Kim dedi söyle hadi.
– Ben bir tek senin sırdaşın değilim, biliyorsun.
– Ama sırdaşımsın benim de.
– İşte senin bütün söylediklerini başkasına yetiştirsem ne olurdu ?
– Sadece iki kişinin yaşadığı bir evde çok zekice hareketler bunlar.
– Biraz gizem olsun istedim sadece.
– Zaten senden fazla bir şey beklemiyordum.
– Tamam, abartma lütfen.
– Öyle dedi demek, işim bitmiş benim.
– Geçen gün sen de öyle düşünmüyormuydun hani?
– O başka, insan kendi kendine bir çok şey söyler. Özellikle ben, kendimle ilgili en kötü şeyleri düşünmeye eğimliyim,
– Eee ?
– Başkası söyleyince farklı ama.
– Uff, keşke bugün de aklına saçma bir şeyler gelseydi de beni bu duruma sokmasaydın.
– Çok geç onun için.
– Hep geç kalıyorum sayende.
– Sen ne düşünüyorsun peki?
– Ne hakkında?
– Vakit kazanmaya çalışma, bitmiş mi gerçekten benim işim?
– Nereden bilebilirim ki? Her gün görüyorum ben seni, öyle olunca değişimleri kavrayamıyor insan.
– Sen insan değilsin ki.
– Aşağılama beni lütfen, benim de camım var.
– Çok komik olduğunu sanıyorsun değil mi?
– En azından senin gibi hep aynı şeyleri yazmıyorum.
– Tıpkı tahmin ettiğim gibi.
– Öyle demek istemedim, sinirlenince çıkıyor ağızdan.
– Ne demek istediğini gayet iyi biliyorum.
– Kırılmadığım bir son olmayacak değil mi benim?
– Sanmıyorum.
(Gürültü)
(İçerden) – Bir şey mi oldu sevgilim?
– Yok tatlım, sadece kazara aynayı kırdım.