Başka Bir Çeviri – Çorak Ülke (V) – T.S.Eliot

Gök Gürültüsünün Dediği

Terli yüzlerde meşalenin  kızılı kaybolunca,[1]

Bahçelerdeki dondurucu sessizlik yok olunca,[2]

Kayalık yerlerdeki ıstıraplar sona erince[3]

Bağırışlardan ve ağlayışlardan  

Hapisten ve saraydan ve baharın gökgürültüsünün

Uzak dağlardaki yankılanışından sonra[4]

O  ki yaşıyordu bir zamanlar, şimdi ölü[5]

Bizler de yaşıyorduk,  ölüyoruz şimdi[6]

Kalan bir parça sabırla.

    Burada su yok[7], sadece kaya

Kaya ve susuzluk ve kumlu yol

Dağların arasından döne döne yukarı tırmanan yol [8]

O suyun olmadığı kayalık dağların

Su olmuş olsaydı eğer, durup içmek gerekirdi  o an

Kayaların arasında durup düşünemiyor insan

Terler kurumuş, ayaklar kumda

Su olsaydı bari kayaların arasında

Ölü dağın çürük dişlerle dolu ağzı tüküremez

İnsan burada, yatamaz, oturamaz ya da dikilemez

Sessizlik bile yok bu dağlarda

Sadece yağmursuz, kuru kısır gök gürültüsü

Yalnızlık bile yok bu dağlarda

Sadece çatlamış kerpiç evlerin kapılarındaki

Homurdanıp bükülen dudaklar ve kızarmış asık suratlar

                                                                                  Ah, su olsaydı

Ve kaya olmasaydı

Kaya olsaydı

Ve su aynı zamanda

Bir pınar

Kayanın etrafında bir göl[9]

Sadece sesi olsaydı suyun

Ağustos böceği ya da

Kuru otların şarkısı değil

Hani çam ağaçları arasında münzevi ardıcın

Şarkı söylediği kaya üzerindeki suyun sesi 

Şip şop şip şop şop şop şop[10]

Ama su yok

Her zaman senin yanında yürüyen bu üçüncü de kim?[11]

Saydığımda sadece sen ve ben varız, beraber

Ama önümüzdeki beyaz yola baktığımda

Hep yanında yürüyen başka biri oluyor.

Kayıyor boz harmanisi içinde, başlığı kapalı,

Anlamıyorum erkek mi kadın mı.

– Ama o öbür tarafında yürüyen kim ?

Bu yükselen ses de ne havadaki?[12]

Ana ağıdının uğultuları

Kimdir bu sonsuz ovalardan akın akın gelen,

Bomboş ufukların kuşattığı

Çatlak topraklarda tökezleyen başlıklı kalabalık

Hangisi bu dağların üstündeki şehir

Çatırdayan ve düzelen ve menekşe gökyüzüne patlayan

Yıkılan kuleler

Kudüs, Atina, İskenderiye

Viyana,Londra

Hayal [13]

Bir kadın gerdi uzun kara saçlarını sıkıca[14]

Ve çaldı kemanıyla fısıltının müziğini o tellerde

Ve bebek yüzlü yarasalar menekşe ışıkta

Islık çalıp çırptılar kanatlarını sertçe

Ve kara bir duvardan başları eğik aşağıya süzüldüler

Ve havada tepetaklak duran, saatlerle birlikte

Hatırlatıcı çanlar çalan kuleler,

Ve boş sarnıçlar ile kör kuyulardan yükselen şarkılar

   Dağların arasındaki bu çürümüş delikte

Soluk ay ışığında, çökmüş mezarlar üstünde

Çimen şarkı söylüyor, şapel hakkında[15]

İşte boş şapel, sadece rüzgarın konağı.

Cam çerçeve yıkılmış, kapı çarpar durmadan

Kuru kemikler zarar vermez kimseye

Sadece bir horoz durur çatının ucunda

Koko ri ko ko ko ri ko [16]

Bir şimşeğin çakışı esnasında.  Sonra nemli bir fırtına

Getirir yağmuru.

Alçalıyordu Ganga[17] ve güçsüz yapraklar

Bekliyordu yağmuru, bu arada kara bulutlar

Toplanmıştı uzakta, Himalvant’ın[18] üstünde

Vahşi  orman büzüldü, kamburlaştı sessizce

Sonra konuştu Gökgürültüsü

Da[19]

Datta[20]– Ne veriyorduk?

Dostum, kan titretiyor kalbimi

Sağduyu  çağının asla geri çeviremeyeceği

Bir anlık teslimiyetin korkunç cesareti

Bununla ve sadece bununla var olduk

Ölüm ilanlarımızda yazmaz bunlar

Ya da iyiliksever  örümceğin [21] dokuduğu anılarımızda

Veya boş odalarda sıska avukatların

Kırdığı mühürlerde

Da

Dayadhvam[22] – Anahtarı duydum.[23]

Kapıda bir kez, sadece bir kez döndüğünü

Anahtarı düşünürüz, hepsi kendi zindanında[24]

Anahtarı düşünür, hepsi onaylar bir zindanı

Yalnızca gece karanlığında, uhrevi söylentiler

Canlandırır düşmüş bir Coriolanus’u[25], bir anlığına

Da

Damyata[26]: Tekne sevinçle

Cevap verdi, yelken ve kürekte usta olan ele

Deniz sakindi, Kalbin sevinçle

Cevap verirdi çağırıldığında, çarparken

O kontrol eden ellere göre.

                               Kıyıda oturmuş,

Balık avlıyordum[27],  arkamda kurak düzlük

Topraklarımı düzene koyabilecek miyim en azından ?[28]

Londra Köprüsü yıkılıyor, yıkılıyor, yıkılıyor[29]

Poi s’ascose nel foco che gli affina[30]
Quando fiam ceu chelidon[31]—Ah, kırlangıç, kırlangıç
Le Prince d’Aquitaine à la tour abolie”[32]

Destek yaptım bu parçaları harabelerime[33]

O zaman uyarım ben size.  Hieronymo delirdi yine.[34]

Datta. Dayadhvam. Damyata.[35]

Shantih Shantih Shantih[36]


[1] Bu ilk kısımda İsa’nın çarmıha gerilişi ve sonrası anlatılmakta, kırmızı yüzler İsa’yı almaya gelen muhafızlar olabilir.

[2] Getsemani bahçesi – isa^nın çarmıha gerilmeden önce tutulduğu ve dua ettiği bahçe

[3] Çarmıha gerilme anı

[4] İsanın ölümünden hemen sonra olduğu söylenen deprem

[5] İsa’nın ölümü

[6] Hayat çarkı?

[7] İsa kendini yaşayan su olarak tanımlıyormuş?

[8] Musa’nın çıktığı dağ. Exodus 17: Tanrı  İsrailoğulları için kayalardan su çıkartır? İsa’nın habercisi?- İlk Kral Arthur efsanelerinde geçen Tehlikeli Şapel (Shapel Perilious)’e de gönderme olduğu söyleniyor.

[9] Pınar ve Kaya etrafındaki göl incilde geçen imgeler

[10] Eliot’un notu – Bu Quebec’de işittiğim Turdus aonalaschkae pallasii (Münzevi ardıç9’tır. “Kuzey Amerika’nın Kuşları” kitabında Chapman benzersiz bir ötüşü olduğunu  ve “Su Samlama Şarkısı”nın meşhur olduğunu söylüyor.

[11] Eliot’un Notu – BU olay Antartika’ya giden keşif yolculuklarında grubun aslında olmayan 3. Bir kişi görmelerinden esinlenmiş. – Aynı zamanda İsa’nın çarmıha gerilmesinden sonra iki müridinin Emmaus’a yolculuğunda İsa’nın onlara katılması ama müritlerin onu görememesi olayına da göndereme var.

[12]Eliot’un Notu- Hermann Hesse –Blick ins Chaos (Kargaşaya bakış)  (Bu kısım )

[13] Bölüm 1 ve 3’deki Hayal Şehir

[14] Cehennem ? H. Bosch – Dünyevi Zevkler Bahçesinde?

[15] Tehlikeli Şapel

[16] Fransızca horoz ötüşü – Hamlet’de  Horoz ötüşü kötü ruhların kaçışmasının işaretidir

[17] Sanskritçede Ganj. Hinduizm’de sularının  insanların günahların bir kısmını temizleyip onları hayat-ölüm çarkından kurtarabileceğine inanılır.

[18] Himalayaların tepesi

[19]Hindu Kutsal Kitaplarından  Brihadaranyaka–Upanishad,’da geen br Fabl – Tanrılar, İnsanlar ve Şeytanlar Ulu Prajapati’den kendileriyle konuşmasını ister. Prajapati üçüne de sadece DA der, İlk grup bunu DATTA- vermek olarak, ikincisi Dayadhvam- Merhamet göstermek olarak, üçüncü grup ise Damyat- kendini kontrol olarak alır. 

[20] Sanskritçe Vermek

[21] Eliot’un Notu – John Webster- Beyaz Şeytan V.  – Örümcek senin mezartaşına ince bir perde çekmeden önce

[22] Sanskritçe Yakınlık duymak, merhamet etmek

[23] Dante- Cehennem XXXIII Ugolino’nun çocuklarıyla birlikte Kuleye hapsedilmesi anlatılıyor.-Ve aşağıda bu korkunç kulenin kapısının kilitlendiğini duydum”

[24] Her birimiz hendi izale hücrelerimizde anahtarımız düşünüyoruz. Zindanlarımızın kapılarını açabilirsek, yakınlık duyabileceğiz belki diğerlerine?

[25] W.Shakespeare – Coriolanus – Bir çok savaş kazanan gururlu Romalı Kumandan Coriolanus’un öyküsünü anlatır. Ancak daha sonra sistemi kendisine ihanet eder. Roma  onu sürgüneyolladıktan sonra gururunun zindanından kurtulur. ?

[26] Sanskritçe kontrol etme

[27] Jessie Weston – From Ritual to Romance- Balıkçı Kral bölümü

[28] Eski Ahit. Yeşaya kitabı Bölüm 37. Balıkçı kral ölenler ve yeniden doğacakların toprakları arındırıyor?

[29] Bu bilinen çocuk şarkısında hangi malzemeyi kullanırsak kullanalım köprünün yıkıldığı anlatılıyor. Yeni dünyada da hatalar yapılmaya tekrar ediliyor, çark dönüyor? Şarkıda aynı zamanda anahtarı al, kızı kilitle diye bir bölüm de varmış?

[30]  “Sonra baktım alevde yitip gidişine”   – Dante- Araf XXVI – Ey, seni dağın yamacına çıkaran / Ne alazlanan ne de ayazlanan o güç adına / Rica ediyorum senden ki dindir acılarımı”. Sonra baktım alevde yitip gidişine.

[31] “Ne zaman bir kırlangıç gibi olacağım. – ”Elliot’un notu- Pervigilium Veneris Bkz.Filomela ile ilgili 2.ve 3. Bölümler (Burada Filomela kırlangıca dönüşmüş?)

[32] Akitanya Prensi yıkık kuleye – Gerard de Nerval, El Desdichado Sonesi

[33] Parçalardan oluşan bu şiiri ve kendi hayatını kastediyor.

[34] Thomas Kyd – İspanyol Trajedisi – Oğlunun öldürülmesiyle deliren Hieronymo kendisinden bir oyun yazılması istenince “ben size uyarım” diyerek oyun akışında katilleri öldürerek intikamını alıyor. Çılgınlıktaki bilgelik?

[35] Sanskritçe Ver, Yakınlık Duy, Kontrol et

[36]  Eliot’un notu/  Üç defa tekrarlanan bu kelime Bir Upanishad’ın sonuna ekleniyor. “Anlamayı Aşan Huzur” gibi zayıf bir çevirisi var.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s