(Benim Gibi ) Aptallar İçin Felsefe – 201 – (Uzak) Doğu Felsefesi (ÖA Serisi)

Bildiğiniz gibi her hemen her felsefe kitabı felsefenin tanımı ile başlar.  Doğa filozofları ile devam eder, Sokrates, Platon, Aristo’dan sonra uçar gider soldan soldan. Öyle yapacaktım ben de her Anglosakson gibi. Ama daha önce ipuçlarını verdiğim gibi, benzer dönemlerde dünyanın öbür ucunda (yok o kadar öbür değil)  filizlenen ya da çoktan bahçeye dönüşmüş akımların daha doğrusu dinlerin ve ekollerin felsefi dayanaklarına da gireyim dedim – mantık böyle diyordu.

Evet, bazı yerleri hızlı geçeceğim. Mısır ve Mezopotamya (ve hatta Anadolu) dinleri hakkında bilgi vermeyeceğimi daha önce söylemiştim konseptten uzaklaşmamak için. Yunan Mitolojisi ayrı bir dünya zaten, arada girsek de o da dışımızda konun. Hem hiç biri yeterince doğuda değil bu konuya girebilmek için. Peki ya şu Yunanlılarla savaşan ülke Persler, Farslar, İran ya da şimdiki. Neydi dinleri, şu Nietzche’nin kitabı vardı Zerdüştlük evet. Klasik iyi ve kötünün savaşı, Ahura Mazda Hürmüz, Zerdüşt (Zoroastrian ya da Zarathustra) peygamberi diyebiliriz. Koskoca din yani, belki o zaman bir şeyler söyleyebilirim ama atlayacağım bunu da kafalarda soru işareti bırakarak. Aptallar için din olayına girmiyorum henüz burada.

İpek yolundan geçerek Çin’e kadar gidelim artık. Hani şu “Sorgulanmamış hay…” yok bunu geçmiştik. “Başkasını bilmek bilgelik, kendini bilmek aydınlanmadır”diye Lao Tse’nin öğretisine. Evet 80-90’lı yıllarda aklımıza kazınan Tao’cu Seks kitabının  (Tabii sadece kitabın ismi kazınmış:) sekssiz halinden bahsediyorum. Yunan yarımadasında bahsettiğimiz olaylar yeşillenirken Lao Tse her gün yeni bir özlü söz yumurtlamaktaydı çünkü. Daha sonra Konfüçyus’da göreceğimiz gibi bu Çin’li filozofların ana olayı her konuya uygun bir söz üretmek. Ama biz kısaca bakalım Taoculuğa.

Çin’den bir şey anlatıldığında hep yöneten hanedanın ismi söyleniyor tarihi belirtmek için biz de öyle yapalım. Zu (Zhou) hanedanı zamanında yani M.Ö.500’lü yıllarda çıkmış Lau Tse ortaya ama öğretileri 300’lü yıllarda Zuang sayesinde yaygınlaşmış. Tao ya da Dao  yol anlamına geliyor. Lao Zhi de biraz Sokrates gibi (hatta ondan çok daha fazla) muallâk bir karakter. Bilinen tek şey Tao Te Ching’i yazmış olması. Bu şu an Taoizm in kutsal kitaplarından biri, Tao’yu ,anlatıyor, yani yolu; dünyanın, mutluluğun, ahengin yolunu bir şekilde. Tao’yu öğrenmek çok kolay aslında. Akmayı ya da çaba göstermeden yaşamayı anlamak yani bir şekilde Tao’yu kabul etmek ve onunla ahenk içinde yaşamak yeterli sanki. Öncelikle zihnimizi zorlamayacağız öyle Sokrates’in yaptığı gibi dinginlik önemli. Plan, gelecek kaygısı, iş güç hepsi boş, sadece etrafımızdaki dünya ile uyum halinde olmak yeterli. Aynı anda kendimizi boşaltmalıyız her şeyden. Lao Tse’ye göre bir çömleğin faydası boşluğundan kaynaklanıyormuş. Yani anladığım kadarıyla yaşamın etrafımızdan akmasına izin verirsek yolu anlamış oluyoruz Lao Zi’ye göre. Ve baştaki gibi gerçek kendimizi bilmeli ve onunla yaşamalıyız. Kısaca bir şey yapmamayı öğütlüyor Taoism yolu bulmak için. Düşünceli davranmalı, doğayla uyum içinde, barış, sadelik, sükunet içinde yaşamalı ve bir şey yapmamalı tekrar, para, bilgi güçtür, güç güçtür filan boş işler hep:) Tabii bunun bir parça Konfüçusculuk karşısında bir tepki olarak coştuğunu da söylemek gerekiyor, ama daha ona gelmedik ki?

Tamam girelim hemen. Çin diyince en çok ismi geçen ve hep şu ellerini ovuşturan sakallı adam kendisi.Kesinlikle bir sözünü duymuşsunuzdur hayatınız boyunca. Şiirim bile var kendisi hakkında. (https://sacmaninbagladiklari.com/2017/03/29/sacma-adam-konfucyus/

Neyse bu adam yine aynı dönemde yaşamış Lao Tse’yle. Adı Kong Qui ama sonra Usta Kong anlamında Kong Fuzi oluyor,, sonra da halk dilinde değişe değişe 🙂 Tabii kendi yazdığı bir şey yine yok, ama kendisinin yaşadığı hatta Zu hanedanında üst düzey bir göreve getirildiği biliniyor. Öğretileri sonraki yüzyılda yaygınlaşıyor Taoculuk gibi.  Yaşadığı dönem, koşullar  günümüz Türkiye’siymiş gibi sanki bir parça, liyakatsizlik , sahtekarlık, dolandırıcılık vb. O da devleti düzeltmek için ahlaka sarılmış baştan aşağı. (Farkındansanız Çin’li filozoflar daha çok günlük yaşam ve devlet düzenine önem veriyor Yunan doğa manyaklarının aksine.)  Ama fikirlerini kabul ettiremeyince öğretmeye adıyor kendini, imparatorluğu dolaşarak doğru ahlak ve atalara saygıyı öğretmeye çalışıyor herkese. Tabi böyle de ölüyor , ama öğrencileri , yetiştirdiği insanlar bu öğretiyi İsa’nın havarileri gibi geliştirip yayıyorlar r ve konfüçyusizm meyvelerini toplamaya başlıyor 150-200 yıl sonra. Kendi adına bir çok okul ve tapınak açılıyor. Daha sonraki 2500 yıllık dönemde gerek yönetimler gerekse insanlar bireysel olarak Konfüçyus’un anlattıklarını uyguluyor.

Aslolan erdem Konfüçyus için . Mottosu-milyonlarca sözü var hangisini almak uygun olur tabi ki göreceli, en iyisi şu koca kitaptaki galiba- “ Üstün insan mevkiine uygun hareket edendir, bunu aşan değil”  

Sadakat ve samimiyete ulaşmalı insanlar bir şekilde. Bunun için geleneksel ritüeller ve törenler çok önemli- kısaca örf adet diyoruz biz bunlara.  Erdemimizi herkese gösterip  özendiriyoruz ve diğerlerinde dolayısıyla tüm toplumun erdemli olmasını sağlayabiliyoruz böylece. Erdemli olmanın başka bir göstergesi aileye gösterilen saygı, tanıdık aslında oldukça bize. Tıpkı “Kendine yapılmasını istemediğim şeyi başkalarına yapma” sözü gibi. Neyse gençken ailelerin söylediklerini dinlemeli, yaşlanınca onlara bakmalı, öldüklerinde yaslarını tutmalı, hatıraları için adaklar adamalıyız. Fazla uzaklaşmamalıyız hatta, her istediklerini yapmalıyız bir şekilde. Bunun dışında onurlu insanlara, – boyun eğmeliyiz.  “Yönetici yönetici, yönetilen yönetilen, baba baba, oğul da oğul olmalı “ diyor Konfüçyus ve ekliyor ”Üstler ve Astlar arasındaki ilişki rüzgar ve otlar gibidir. ,Rüzgar estiğinde otlar eğilmelidir.”  Uzak doğudaki üstleri eğilerek selamlama buradan geliyor herhalde. Başka bir temel direk de öğrenilen bilgiye güvenmek, yaratıcılığı geri plana atmak. Konfüçyus’a göre beş sabit erdem var. Hayırseverlik, ritüel düzen, doğruluk, bilgelik ve bütünlük. Bunlardan vazgeçmeyen, sürekli zaman ayıran insan erdemli bir insan olacaktır haliyle.

Şimdi bakınca bir çok görüşü otokrat yönetimler için oldukça uygun, ama zaten yapmak istediği de devleti kudretli bir hale getirmek Konfüçyus’un, Güçlü erdemli bir devlet insanları da erdemli hale getiriyor ona göre.

Ve gelelim dönemin 3. Önemli İsmine. Mozi Konfüçyus’dan hemen sonra giriyor kadraja. Diğerleri kadar iyi bilinmese de Mohizm’in kurucusu.  Daha önce söylemiş miydim, bilmiyorum. Bu tüm önemli insanların çıktığı dönem Savaşan Krallıklar dönemi olarak adlandırılıyor Çin’de. Kötü zamanlar, herkes birbirine girmiş. Böyle bir döneme, Konfiçyus’un nispeten otoriter görüşlerinin yayıldığı zamanlarda  doğan Mozi, had safhada insancıl bir görüş öne sürüyor insanlar için. Konfüyus’un aile odaklı öğretilerindense, Mozi tüm insanları sevmenin gerekli olduğunu düşünüyor.  Hatta İsa’vari bir sözü bile var “Birisi bana şeftali fırlatırsa, ona erik veririm ”diye.  Evrensel sevgiye ve eşitliğe inanıyor Mozi ve yaşama değer veren Mohism onun bu düşüncelerinden yeşer. Tam bir savaş karşıtlığı, kuşlar çiçekler,  yöneticilerin herkese eşit muamele ettiği yerde anlaşmazlıkların da olmayacağını söylüyor Mozi. 19. Yüzyılda benzer bir görüş utaliter filozoflarca da öne sürülecekmiş, ama döneminin ilerisinde kesinlikle kendisi.

Evet dönem Çin’de 100 düşünce okulu dönemi, bu saydıklarımızla birlikte bir çok görüş öne çıkıyor 400-50 yıllık periyot boyunca. Ama en öne çıkıp günümüze kadar kalanlar genel olarak bunlar.  Budizm’in de çıkış dönemleri aynı hemen hemen . Ama onu anlamak için önce Hinduizm ve dönemin Hindistan’ını incelemek lazım, ki bunların hepsi başka bir yazının konusu.

Biraz farklı oldu bu kez, sıkıcı biliyorum, sıcaktan ve Çin’dendir belki bilmiyorum. Yaşama sevincini yok ediyor bir şeyler, alevler belki yine. Ama olsun, Aristo var sırada, ya da Hindistan, ya da bambaşka şeyler kim bilir.  Bence devam edin takip etmeye, eninde sonunda hayatınızın amacını bulabilirsiniz belki, ya da sadece başka bir can sıkıcı gece olur tekrar. İyi günler.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s