Ben de biliyorum bazı şeyleri dedi önde tek başına oturan adam, Güneşin neden ısıttığını diye devam etti güneş yüzlü çocuk. Kesin olanın imkansızlığı beni bunları yaşamaya zorlayan dedi şoför. Bunlar sadece bir kaç kendini bilmez, saymasını bile bilmiyorlar diye itiraz etti hemen şoförün arkasındaki. Ya gerçekten yoksa, hızlı bir trendeki şoför kadar anlamsızsa, diye sayıklıyordu… Continue reading Trenle
Etiket: Saçma
Sayıklamalar
https://m.youtube.com/watch?v=TTHGAyVSLrc# Neden yapıyorum, neden yazıyorum bilmiyorum. Sonunun aynı olacağını bile bile, üzüleceğimi bile bile. Saçmalıyorum ya da seviyorum sadece mutsuz olmayı, bir parça umut kırıntısı hissetmeye göreyim içimde, hemen bastırmam gerekiyor herhalde. Nasıl başladı her şey, neden böyle oldu? Binlerce soru sorabilirim böyle, ama bir önemi var mı gerçekten, sanmıyorum. Hayat böyle şeyleri önemsemeye değmeyecek… Continue reading Sayıklamalar
Hak Etmedin Sevmeyi
https://www.youtube.com/watch?v=vZAajrxvDs4 Sen sevmeyi hak etmedin dedi televizyondaki kadın. Daha önce de duymuştum sanki aynısını. Gözlerindeki ölümü görebiliyordum. Çocuk var dedi benim gözlerimde. Hala televizyondaydı. St.Etienne’in hemen önünde. Sadece aşk, dedi arkasından gelen müziğin verdiği cesaretle, sadece aşk kıracak seni biliyorsun, ama hak etmedin sevmeyi. Bana söylüyordu eminim, odada başka kimse yoktu, televizyonda da. Sesini kıstım… Continue reading Hak Etmedin Sevmeyi
Eksilirken
Her gün eksiliyor biraz daha Henüz dikilmemiş bir gökdelenin Varolmayan çatı katından Denizin üzerindeki bir uçağa bakıyoruz Hiç bir zaman benim olmayacak olan senle Kaliforniya'mı, yo Ankara sadece Uçak da yok, deniz de Ben de yokum zaten düşmüşüm Düşüyorum aslında , etrafımda bedenler Eksiliyor herşey teker teker Esmeyen bir rüzgar savuruyor beni bir o tarafa… Continue reading Eksilirken
Temanın Ayırdıkları
https://www.youtube.com/watch?v=3rOwQYTDZP0 “Hay aksi, sırası mı şimdi bunun. Tam da… Olacak iş mi. “ “Belki de sigortalar atmıştır sadece” “Olabilir, bakmak lazım aşağıya” “Evet, bakmak lazım” “Çok zamansız oldu ama” “Başka bir zaman olsa zamansız olmayacaktı sanki” “Hoşuna gitti beni böyle görmek sanki” “Nerden çıkarıyorsun, ben de karanlıktayım” “Sen seversin karanlığı” “Sen sevmez misin ki? Daha… Continue reading Temanın Ayırdıkları
Yazmam Lazım
Sait Faik gibi yazmasam delirecektim noktasındayım, ama şiir ya da hikaye değil. Sadece klavyedeki harflere basmak istiyorum boş bir şekilde, belki bir şeyler çıkar kendiliğinden, melodi olur yağmur gibi tesadüfi, yoksa bir şey yok kafamda. Çok şey var aslında ama yeri değil şu anda. Aslında artık hiç bir zaman yeri olmayacak kafamdakilerin. Yeni şeyler lazım… Continue reading Yazmam Lazım
Siyah Bir Çiçek Yeterli
Dün bugünden daha deli Yarın her zamanki gibi uyanık Hatırlamak yetiyor bazen Eski tatlı saatleri Gün olamamış, yetmemiş boyları Henüz başlayamayanları da Ya da hiç başlamayacak Biliyorum başımı belaya sokmasını Direnmem yeterli akıp gidene Sağlık, sürat, ayrıntı kalan her şey Akılda kalan son yıl, artık ya da yalnız Orada olacaktın güneş doğarken Tepemizde dünyada kalan… Continue reading Siyah Bir Çiçek Yeterli
Rüyalar Öyle Yapılmıyor ki
Bu geceki rüyanı ben yapayım dedim Hemen uyuma öyle, bekle az Yeniyim bu işte, toparlanayım biraz Bakalım, önce turuncu bir gökyüzü Mutlu rüyaların olmazsa olmazı Isıyı biraz arttırayım, çok değil ama Hafif bir yağmur, simli bir parça Yeşil mavi beraber, favorilerin Biraz müzik, İspanya'dan belki Güzel bir akşamüstü kokusu İnsanlar sonra - en sevdiklerin Uzaktan,… Continue reading Rüyalar Öyle Yapılmıyor ki
Ölene Kadar Uzak
Dünya dursa ilk nereyi görmek isterdin dedi bana. Eskisi kadar anlayışlı. İlk günkü kadar güzel. Benim o günlerim çoktan geride kaldı dedim. İnanmıyordum oysa. Her zaman ilk görmek istediğim onun olduğu yerdi. Her zaman bulunmak istediğim oydu. Dönüyor başım ve dönüyor dünya ne yazık ki. Durdurabilseydim keşke sadece bir kez . Dünya, olan biten her… Continue reading Ölene Kadar Uzak
Kırık Bir Rüya
Bağırıyordu avaz avaz. Empati yoksunu herif, ne anlarsın sen kadın ruhundan. Uzakta, sarı bir gülün içinde gördüm onu. Tanıdık bir kadın yüzü, sinirli ama. Uçarak yaklaşmaya çalıştım. İtiyordu sesiyle beni. Nerede olduğumu anlayamadan gözden kaybetmiştim., ama sesi hala kulaklarımda yankılanıyor. Bir şarkı vardı, kayıp bir şarkı, ya da kayıp olması gerekiyormuş da sanki benim kulağıma… Continue reading Kırık Bir Rüya






