Demek Ulysses’i Okumak İstiyorsun? Bölüm 6–Hades

Söylenti’deki son Ulysses yazısına ulaştık 6 haftada – tembellik günlerim-  ne yazmışım bakalım: “Çok uzun bir ara verdik ölümden önce. Daha değil ama, henüz ölmeyeceğiz. Sadece yakın bir arkadaşımızın, Dignam’ın cenazesine katılacağız bugün. Verdiğim ara için kusura bakmayın- bitireceğiz ama kitabı emin olun.” Orada olmasa da burada devam ediyorum Ulysses’e ve emin olun ölmeden bitireceğim 🙂

Odysseus’a döndüğümüzde olaylrın biraz karıştığını görüyoruz.11.kitaba kadar geliyoruz bu bölümde. Hatırlarsınız, Nilüfer Yiyicilerden kurtulmuştu Odysseus 9. kitapta. Kiklopslardan da kurtulup rüzgarlar kralı Aelous’un ülkesine gidiyorlar 10. kitapta kahramanlarımız. Birtakım olaylar ve felaketlerden sonra Aeaea’ya ulaşıp güzel cadı-tanrıça Kirke’nin yanında bir yıl kadar kalıyor Odysseus. Ithaca’ya dönmek için Kirke’nin tavsiyesi üzerine yeraltı ülkesine inen Odysseus, burada geçen 11. kitap boyunca birçok eski tanıdığa rastlıyor. Burada kör peygamber Teiresisa ile de görüşen Odysseus yurduna dönüşünü engelleyenin Poseidon olduğunu (Hep Poseidon olur zaten:) ve yolculuğunun bundan sonra daha zorlu olacağını öğreniyor. Annesini, Agammemnon’u, Akhilleus’u, Aias’ı, Sisypphos’u ve Herakles’i de gören Odysseus sonunda Kirke’nin adasına dönmeyi başarıyor. Detaylar için ilgili bölümlere bakabilirsiniz. Sıkılmazsınız, emin olun. Günümüzdeki birçok yapıtta Odysseus’a gönderme var zaten.

Linati ve Gilbert şemaları:

Zaman: Sabah 11:00

Sahne: Glasnevin Mezarlığı (Ve Sandymouth’dan mezarlığa gidiş yolu)

Organ: Kalp

Sanat: Din

Renk: Siyah-Beyaz

Simge:Mezarlık Görevlisi – Mezarlık, kutsal kalp, geçmiş, bilinmeyen adam, bilinçsizlik, kalp rahatsızlığı, kalp kırıklığı,kalıntılar

Teknik:Diyalog, Anlatım – Incubism (Yine Joyce’dan çıkan bir kelime-Incubus’dan gelme- karabasancılık gibi bir anlamı var)  

Anlam: Yokluğa iniş

Şemalar da başlarda soru işareti yaratıyor kafada, evet. Ama bölümde ilerledikçe bağlantı kurabiliyorsunuz. 

Altıncı bölümün başında cenaze konvoyumuz Sandymouth’daki cenaze evinden hareket ediyor. Bizim arabamızda dört kişi var. Martin Cunningham, Jack Power, Simon Dedalus (Stephen’ın babası) ve tabii ki Leopold Bloom. Nasıl bir önceki bölümde Bloom’la beraber Dublin’i gezmeye başlamışsak, ölüye son saygıyı gösterme amaçlı bu yolculukta da mezarlığa kadar olan güzergahı tanıyoruz biraz. Herhalde kitap bitene kadar Dublin’in yerlisi gibi olacağız.  

Yolculuk sırasında neler var bakalım: Stephen’ı görüyoruz en başta- babasının Muligan’ı onaylamadığını anlıyoruz bu arada. Oğullardan Bloom da Rudy ile bağlantı kuruyor, yaşasaydı ne olurdu diye. Molly’nin menejeri- muhtemel sevgilisi -Boylan var Bloom’un kaçındığı, tefeci Reuben J. Dodd var (oğlunun ve onu kurtaran kayıkçının hikayesini öğreniyoruz burada da) Arada Digham’ın kalpten öldüğünü, Katolik dünyasından günahlarını itiraf edemeden gittiği için kalp krizinin oldukça kötü bir ölüm olduğunu ve Bloom’un babasının intihar ettiğini öğreniyoruz. Daha başka bir çok şey öğreniyoruz ama bölüm kısa değil, hepsini yazsam bitmez bu parça. Yolculuk boyunca diyaloglar (daha çok günlük konuşmada geyik muhabbeti diye tabir edilen) ve Bloom’un zihni beraber hareket ediyor. Bloom bu yolculuk esnasında diğerlerine göre biraz geri planda kalıyor. Kararkteri yavaş yavaş oturuyor kahramanımızın.

Mezarlığa geldiklerinde çok kalabalık bir grup olmadıklarını görüyoruz Digham’ı uğurlayanların. Çocuklarını görüyoruz, yardım edenler var. Dedalus eşinin mezarının yanından geçerken ağlıyor. Bloom’un kafası sürekli fazla mesaide. Ayin esnasında yine rahiplerin yaptıkları işin sürekli tekrarlardan oluştuğunu düşünüyor. Ve ölüm tabii, işte organların iflası geçiyor aklında mezara doğru ilerlerken. Arada Bloom’un arkasından konuşmaları da duyuyoruz (herhalde kendisi de duyuyordur).

Mezarlık Görevlisi O’Connel’ı da görüyoruz, neşeli birisi nispeten. Bloom’un aklı adamın evlilik yaşantısına gidiyor hemen- acaba mezarlık aklına geliyor mudur ne kadar düzgün gömüyor ölüler, gübre olarak kullanılamaz mı bahçelerde bu mevtalar… anlayacağınız aklı başka yerlerde hep kahramanımızın. Hamlet’e de gönderme var her zaman olduğu gibi- mezar kazıcılara. Sonra diri diri gömülme korkusu basıyor bir ara Bloom’a ve mezarlarda telefonun gerekliliğini düşünüyor.  Daha bir sürü şey geliyor Dingham gömülene kadar, çoğu kötü olduğu için mezarlığı terk ederken mutlu Bloom.  

Bu bölümde genel olarak diğer insanların Bloom’a karşı davranışlarını ve onun bir parça anti-sosyal olduğunu görüyoruz. Genel olarak grubun dışında tutuluyor Bloom, bunda Yahudi geçmişinin (babası) da etkisi var biraz. Molly Leopold için fazla görülüyor genelde,kendisine hissettirilmese de. Ama Leopold’un bilinç akışı bununla ilgili değil genelde bu bölümde. Ölüm, başta belirttiğim gibi ana tema düşüncelerindeki. Oğlunun ölümü, babasının intiharı… Başka babalar ve oğulları da var bölümde Dedalaus, Digham’ın baba oğul ilişki durumları da geçiyor metinde.

Evet başka bir Dublin turu ile başlayan bölümümüz cenazenin tamamlanması ile sona eriyor. Aşağıda Hades (6. bölüm) ile ilgili detaylı İngilizce kaynaklar mevcut, sorusu olanlar için. 7.bölüm Aelous’da görüşmek üzere.

https://genius.com/James-joyce-ulysses-chap-6-hades-annotated

http://www.joyceproject.com/index.php?chapter=hades¬es=0#

https://joyceimages.com/episode/6/?page=2

https://modernism.coursepress.yale.edu/hades/

“Demek Ulysses’i Okumak İstiyorsun? Bölüm 6–Hades” için bir yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s