Bu gece uykuya dalmadan önce güzelim,
Farklı bir şeyler düşün diğerlerinden.
Mesela göreceğin rüya mavi olsun
Benim şiirlerim, senin şarkıların gibi.
Mavi dumanlar içinde başla yolculuğuna
Kuş sesleri bir de, mavi olacak onlar da..
İspinoz galiba,o geldi şu an aklıma,
Evet mavi ispinoz kuşu öterse bir ateş yak.
Öyle bir ateş ki ta aydan görebilsinler seni
Hatta karanlık tarafından, o sağdaki yarıdan.
Dikkat et suya girdiğinde sönmesin ama,
Bir sonraki durağımız Midilli çünkü.
Beraber gideceğiz oraya kadar suyun üstünde.
Beatrice gezdirecek seni sonra da,
Beş harflileri almıyor çünkü Sapho adasına.
Kafirler, köpekler, tanrılar ve erkeklere yasak bu dünya.
Ve sen orada yıldızlar seyrederken kalan herkesle
Rüyaların bekleme odasında olacağım ben tek başıma.
Dikkat et ama ateşini kaybetme sakın çimlerin üstünde
Orion'u bulmaya çalışırken ışıklar arasında.
Sakın çelmesin bir de aklını küçük Beatrice
O final dansında, seremoni sonunda Kibele için yapılan.
Unutma, bana söz vermiştin gecenin son dansını,
Kalbini sağa döndürdüğün zamandı hani,
Işıkları açık bırakmamı söyleyip öpmüştün beni.
O küçük nefes anımda suyun üstüne çıktığım
Tutacağım elini ve yüzeceğiz deli gibi İzmir'e kadar.
Yukarıdakiler, karanlık olanlar izliyorlar hala seni,
Bir kaç kişi vazgeçmiş ama beni yanında görünce,
Ben daha çok seviyorum her bırakanla birlikte.
Su bittiğinde etrafımız yine mavi dumanla çevrili
Göz yaşlarımız fark edilmiyor, sırılsıklam yüzümüz.
Ateş hala yanıyor, gözlerin hala parlıyor.
Kalbinin ateşiyle birlikte ellerini veriyorsun bana
Ve başlıyoruz onca kötülüğe, onca şiire rağmen şafağın dansına.
Bildiğim tek şarkı çalıyor, bir at başı fark için,
Unutursa beni o, ne önemi var, yaşamak niye diye.
Ama sabah yaklaşıyor arkandan sarı bir günah gibi,
İnsan olmanın bedeli, unutacaksın gece olanları,
Yağmurla birlikte yıkanıp gidecek her şey, uyanmadan önce.
Belki böyle daha iyidir, hatırlamazsın suçlarımı
Çok daha iyiyken gündüz, ne yapacaksın ki gece karşına çıkanı
Ben, o giderek genişleyen mısraların tanrısı,
Doğan güneşle düşeceğimin farkında olsam da İkarus gibi
Camdan bakmaya devam edeceğim sana bu yitmiş cennetten.
Melekler ne kadar taciz ederse etsin,
Tanrılar istediklerini peygamber yapsın,
Ya da Homeros o tahta oyuncağı ile oynasın,
Önemli değil Pandora hayatta oldukça,
Bir şekilde kazarım kendi saatimi,
Değiştiririm belki zamanı ve döndürürüm şu devranı.
Sonra ummadığın bir sabah hiç ummadığın bir şekilde
Kulağında bir melodi ile uyanırsın
Ve kendini dans ederken bulursun odanın ortasında,
Rüyalarındaki şarkı ve o sakat ozanla.