Duvar Yazıları – 37

Bir şeyler yaklaşıyordu, duvarcı gökyüzüne baktığında hissetti bunu. Ay daha dolduramamıştı kendini ve duvarcının gözlerini. Dışarı çıktı. Duvarına doğru yürürken kendisiyle hesaplaşıyordu. Başka bir şey olarak gelseydi dünyaya, mesela non-fiction kitapların gereksiz ama çok bilinen yazarı, her şey daha kolay olurdu herhalde. Kimse sorgulamazdı kendini, kötü kötü bakmazdı yaptığı duvarlara. Herkes hayatının bir yerinde bu kararları veriyor herhalde diye düşündü, sonra hemen başla bir şey geldi aklına. Kendisine hayatının hiç bir yerinde bu şans verilmemişti. Nasıl bir dünyaya gelmişim ve nasıl bir dünyadan gideceğim diye düşündü. Kalbi hiç değişmiş miydi ilk baştan beri , bilmiyordu. Bilemezdi ki. Sadece onu uzun zamandan beri tanıyan ama gerçekte tanımayan insanlar bilebilirdi bunu. Sokaklar boştu şansına. Kendisi farkındaydı fazla sevilmeyen birisi olduğundan da, insanlar acaba biliyorlar mıydı onu neden sevmediklerini.. Evet , kişisel gelişim kitaplarının önemli yazarı olacaktı bir sonraki yaşamında. Onlara herkes saygı duyardı sonuçta. Ya da gezi yazarı olabilirdi, ubuntu gibi saçma kelimelerle hayranlık kazanabilirdi ebette. Duvarı karşısına çıkmıştı bile o bu düşünceler içinde yürürken. Pekala dedi, örümcek ağlarını temizleyip örmeye başladı tekrar duvarını.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s