Hiç olmaması gereken bir şeye mi başladınız duvarcı olarak? Dünyalar sizin sandınız ama yanıldınız değil mi? Duvar ustası olmak isteyen her genç insanın sorunudur bu. Başlamamanız gereken bir duvara başladınız ve duvar alıp başını gidiyor. Uzaklardan insanlar görmeye geliyor duvarınızı. Özen gösteriyorsunuz tabii. Beğenilmek istiyorsunuz siz de, genç/yaşlı her duvarcı gibi. Değil mi?
Değil. O duvar bir yandan da acı çektiriyor size. Ne yapacaksınız, batmışsınız duvara dibine kadar. Büyüyecek her gün biraz daha. Kendiliğinden yıkılmasını beklemekten başka bir çareniz yok. Siz yıkmaya kalkarsanız öte taraftakinin üstüne yıkılabilir. Kendi üzerinize yıkılmasını beklemelisiniz siz, duvarcı olduğunuz için bu acılara alışmalısınız artık. Başkalarının da sizin gibi acı çekmesini istememelisiniz.
Öte taraftakini tanısanız da, sevseniz de, deli gibi aşık da olsanız önemli değil, o farklı sizden. Duvarın öte yanında. Burada olmayacağı için bu taraftakinin halinden anlayamaz duvarın. Anlaması da gerekmez. Oradakiler sizin gibi dizayn edilmemişlerdir. Böyle olması gerekir çünkü.
Bazı geceler delirirsiniz. Bazı geceler içinizin çekildiğini hissedersiniz. Bazı geceler ağlarsınız. Ama yapacağınız bir şey yoktur. Siz duvarcısınız. Size bir seçim hakkı verilmemiş hiç. Hayat sizin için yapmış bütün seçimleri. Sonu seçme hakkınız bile bulunmaz. Evet, Dünya sizin gibiler için hep böyle olacak. O yüzden sadece boyun eğin ve uyuyun. Rüyalarınızda belki, özgür olabilirsiniz duvarın öte yanında.