Aynı Her Şey, Herkes

Biri oturur bir kitap yazar, biri onu beğenir film yapar, biri o filmden etkilenip bir şarkı yapar, biri o şarkıyı alır bir şiire gömer, biri o şiiri beğenir âşık olur, aşk büyür, yağmur olur, orman olur, ayrılık olur, mezar taşı olur. O mezar taşından kocaman bir hikaye çıkar, kitap olur, hayat böyle dönüp durur.

46 kromozom var, sayılamayacak çok olasılık, sayılamayacak kadar çok insan. Bu sayılamayacak kadar çok insanın sayılamayacak kadar çok seçenekleri, sayılamayacak kadar çok öyküleri var. Bu sayılamayacak kadar çok öyküler her gün çeşitli formatlarda çıkıyor karşımıza ve biz onları rutinimize sokuyoruz bir şekilde.

Kaç kere yaşayacaksak yaşayalım , önceki ya da sonraki hayatlarımızda kim olursak olalım şu anki ömrümüzün bir noktasında öğreniyoruz hayatın kendini tekrar ettiğini. Bizim hayatımız değil tüm hayatlar tekrar ediyor birbirini. Sanki tembel bir tanrının eline düşmüşüz bir iki satır değiştirip (o da en iyi ihtimalle) sürüyor dünyaya insanları. Shuffle’a basmayı bile bilmiyor.

Ya da biliyor ama çok sıkılmış, vakti zamanında bir şeyleri değiştirmeyi denemiş, başarılı da olmuş, sonuçta büyük insanlar varmış eskide, sıra dışı, çizgi dışı, belki de hatalı üretim bilmiyorum dehalığın formülünü. Belki de bu farklı üretimler, şeytan nasıl reddettiyse boyun eğmeyi insana, karşı çıkmışlar biat etmeye. O da vazgeçmiş bu ufak fantezilerden. Ford’la birlikte seri üretime geçmiş da fazla zorlamamak için.

Neden, niçin, girmeyeceğim bunlara, teolog/teolojist/teosofist/teoman vb. şeylerden hiçbiri değilim, ne olduğunu bile bilmem. Yukarıda yazdıklarımdan çıkabilecek tek şey (hayır, yeraltına inip bir direniş başlatacağım değil) yaşamın, yaşamların, tüm insanların yaşamlarının tekrar ettiği. Hepsi aynı olmak için yoğun bir çaba harcıyorlar sanki. Hepimizin sonsuza giderken limiti (burada sonsuz bir veya bir kaç ömür toplamı oluyor, ama bilmediğimiz şeylere sonsuz demeye alışmışız bir kere) aynı komik gülen surat. O surat (ki adı da entropi galiba) da zaten hiçbir şeyin asla değişmeyeceğini bildiği için gülüyor zaten.

Neyse normale dönersek tek bildiğimiz, hiç bir şey bilmediğimiz ve hiç bir şeyin değişmediği. O halde tekrar ve  tekrar aynı şeylerle sınanıyorsak, tüm yaşadıklarımız basit bir kaleydoskoptan ibaretse, her hangi bir fark yaratmaya çalışmak ya da orijinallik peşinde koşmak niye? Anlamadığımız, bilmediğimiz bu kadar çok şey varken de anlaşılmamayı el üstünde tutmanın ne avantajı var?

Diyemem tabii böyle bir şey, şiir de yazıyorum sonuçta ben, çoğunluk tarafından anlaşılamıyorum tabii. Hem de her şair gibi kendimi bir şey, farklı, orijinal bir şey sanıyorum. Hatta öyle oluyor ki sanki bütün dünya benim etrafımda dönüyor, Andy Warhol bile beni alkışlıyor 15 dakika boyunca. Tabii farkında değilim o 15 dakikada toplam kaç dünya olduğunun ve kaç uydusuyla birlikte kaç şair bozuntusunun etrafında döndüğünün.

Soruya dönelim, neden farklı olmaya çalışıyor insan ve çalışıyorum ben? Sonuçta farklı olurken de diğer farklılarla bir olmak değil mi niyetim. Ben de bir nevi Jim Morrison ya da Sadık Hidayet olma peşinde değil miyim? Kaç Kafka daha sığar bu dünyaya? Bilmiyorum diğer her şey gibi.

Ama ben, biz hepimiz, farklı bir şeyler yapmaya çalışanlar, belki de Şeytan gibi ya da o sıkılmış tanrı gibi, ya da daha kötüsü kendisini deli ile dahi arasında olduğunu sanan ama sadece biraz şımarık lümpenler gibi (her zaman olduğu gibi google’a baktım yine, sınıfsız ya da ayak takımı ya da sosyal bilinci olmayan vb. bir şeyler demekmiş, yani anlamını tam olarak bilmediğim kelimeleri kullanmamam ya da bunları kullanırken bilmediğimi okuyanlara çaktırmamam gerekli galiba) biata karşı geliyoruz belki sadece.

Çok şarkı dinlemişiz, biliyoruz yani, Hello darkness my old friend dendikten sonra cevap vermeyi. Karanlığa birkaç kez girip çıkmışız, gülün dikeni kanatmış parmağımıza, ikincil yolları seçmişiz hep, daha tenha olanları. Filmlerin içinde var olanı bulmak için sonuna kadar beklemişiz salonda, kitaplara farklı zaviyelerden bakarak (açı ,biliyorum bunu)  herkesten farklı bir şekilde değerlendirmişiz. Aforizmalarını okumuşuz mektupları yerine Kafka’nın ve aşağılamışız bu girişimi için. Yakmışız göstermelik bir kaç şiirimizi, silmişiz göstermelik birkaç sevgilimizi. Ederlezi’yle ağlamış what a life’la gülmüşüz. Sonsuza kadar yaşayacağımızı bilmişiz. Ölmüşüz.

Her şeye rağmen farklı olmayı seçmişiz biz bu kısacık (göreceli) hayatımızda. Aynılığın ödüllendirildiği, olması gerektiği, tabiatın kanunu olduğu bu sistemde karşı çıkmışız Spinoza’ya. Niye peki?

Aptal olduğumuz için tabii ki. Saçma olduğumuz için diğer robotların nezdinde. Aldatılanlar da var aramızda, ama farkında değiller. Birimiz hepimiz, hepimiz deliyiz diyoruz yine de biz. Çünkü güzel bir şey deli olmak. Sarhoşluktan daha fazla keyif veren bir şey insana. Yaşamaktan daha keyifli inanın.

Herkesle aynı yola gitmektense, biat etmektense şiir yazıp deliriyoruz biz. O yüzden bitemiyor tüm öyküler, tüm yazılar. O yüzden dengesiz, giren çıkan belli değil. Bizim yüzümüzden cennete gidemiyorsunuz hiç biriniz.

Sıkıldım ama ben her zamanki gibi. Dite’den Mubi’ye kadar bütün dünyalarda bulundum ama yine sıkıldım. Belki de farklı bir şeye ihtiyacım var. Kanatmayan güller, teleferikle çıkılabilen dağlar, çocuk havuzları lazım bana. Dua etmem gerek belki herkes gibi. Çarmıha gerilip herkez demem gerek belki, aynı olmam gerek limitimim gerektirdiği gibi. Uyanmam gerek belki de klişe hikâyeler gibi, benim yazmam gerek o öyküyü herkesz gibi.

Ölmem gerek tüm  aşıklar gibi, şarkı söylemem gerek Jim Morrison gibi. Aşk Sokağında oturması gerek, İSTEMİYORUM, gülmem, kahkaha atmam gerek, HAYIR. inanmam gerek, biat etmem, AAAAH, bulunmam gerek. Özenmem, beğenilmem, aynı olmama, doğmam,AAAAAAAH, yaşamam, ölmem, yeniden, yeniden, yeniden,…

“Aynı Her Şey, Herkes” için 2 yorum

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s