Duvar Yazıları – 4

“Ayı boyamak için duvarı büyütmek gerekir” diye başladı söze. İnanamadım karşımdakinin, sabahki mantıklı, müzmin adam olduğuna.

“İnsanlar eski çağlardan beri ayı boyamaya kafalarına takmışlardır” diye devam etti. “Renginin önemi yok. Ben maviyi tercih ederim ama perşembeleri sarı bir başka güzel. Hem güneşle karıştırılır, hoş bir ortam olur belki. Ama duvarı yükseltmek lazım perşembeleri. Başka türlü ikna edemeyiz kimseyi. Hiç düşündün mü perşembe yerine her gün yapsaydık bu duvarı, nereye gitmişti şimdi.”

Çin seddi dışında bir yere giden bir duvar bilmiyordum ben. Ama bunu söylemedim ona. Gaza getirmek istemedim daha fazla. Zaten yeterince heyecanlıydı. Belli bir yaştan sonra fişlerini çekmek lazım böyle insanların. Hala konuşuyormuş.

“Evet, duvarlar önemli. Bazıları bu gece olduğu gibi aya çıkıp boya yapmak için istiyorlar, bazıları için ise dünyadaki insanların gözünü boyamak yetiyor. Öyle boyuyorlar ki karşısında olanlar onlara sarılmak , öpmek bile isteyebiliyorlar. Gel biz böyle insanlardan olmayalım. Sadece ay için yapalım duvarımızı. Dolun olanı için hem de. Varsın bizi kimse öpmesin, ama boyayalım ayı hatta sonra da belki venüsü. Güneş kıskansın onları. Önce bizi, duvarımızı görsün- ben güneşim ama gülemedim bile bu yaz – bu duvarlar kesti beni desin. Şaşırsın hatta konuşamasın.”

Peki dedim ben sonra susturmak için.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s